Page 126 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 126
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Pazar yerlerinin taşınabilmesi için pazar yerinin; çevreye, altyapıya ve trafiğe yük getirmesi, ulaşım
imkânlarının ve alan büyüklüğünün yetersiz olması ve uygun çalışma ortamının bulunmaması
gerekmektedir. Yerinde yapılan inceleme sonucunda Şehit Cemalettin Caddesinde kurulan pazar
yerinin taşınmasını gerektirecek herhangi bir yetersizlik tespit edilmemiştir.
Diğer taraftan Pazar Yerleri Hakkında Yönetmeliği’nde yer verilen düzenlemeler kapsamında pazar
yerleri belirli nitelikleri bulundurmak zorundadırlar. Yerinde yapılan inceleme sonucu bu
niteliklerden; tuvalet, aydınlatma sistemi, hoparlör ve güvenlik kamerasının eksik olduğu tespit
edilmiştir. Kamu hizmetinin sunulmasında kalitenin arttırılması için mevzuatta açıkça belirtilen
özelliklerin sağlanması gerektiği değerlendirilmektedir. Yapılan açıklananlar, şikâyetçinin iddiaları,
idarenin konu ile ilgili açıklamaları, mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
pazar yerinin Şehit Cemalettin Caddesinde kurulmasının çevreye, altyapıya ve trafiğe yük
getirmediği ve vatandaşların kullanımı için ulaşım imkânlarının yeterli olduğu, bu nedenle pazar
yerinin taşınmasına ilişkin idarenin şikâyetçilerin talebini karşılamaması hususunda hukuka ve
hakkaniyete aykırı bir işlem ortaya çıkmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte yerinde inceleme
sonucunda tespit edilen eksikliklerin giderilmesi gerektiği hususunun ise ilgili mevzuat açısından
da zorunlu olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, şikâyetçilerin semt pazarının hâlihazırda
kurulduğu yer olan Şehit Cemalettin Caddesinden Derme Sokağa taşınmasına ilişkin taleplerinin
reddine, Pazar Yerleri Hakkında Yönetmeliğinin 6 ncı maddesi kapsamında pazar yerlerinde
bulunması zorunlu tutulan ‘tuvalet’, ‘aydınlatma sistemi’, ‘hoparlör’ ve ‘güvenlik kamerası’ gibi
eksiklerin giderilmesi hususunda Altındağ Belediye Başkanlığına Tavsiyede Bulunulmasına, karar
verilmiştir .
80
Yabancıların Çalışma İzni Taleplerinde Yaşanabilecek İstismarların Önlenmesi İçin Gerekli
Araştırma ve İncelemenin Yapılması
Başvuran, çocuğunun annesi olan yabancıya yeniden çalışma izni düzenlenmesini veya çocuğuyla
birlikte Türkiye’ye dönmesi için başka bir yolun tarafına bildirilmesini talep etmiştir.
Başvuruya konu somut olay incelendiğinde, çocuğunun annesi olan Ukrayna uyruklu M. Y. ve ortak
çocukları D. B. ile aynı evin içinde aile hayatı yaşadıkları; kadının birlikte yaşadıkları bu evde kendi
öz çocuğuna bakmasının, keza zaten aile hayatı yaşadıkları evde yemek ve temizlik yapmasının
“istihdam” sayılamayacağı; dolayısıyla ortada bir iş kolu, işveren ve çalışan bulunmadığı;
şikâyetçinin çalışma izin başvuru formlarında sunduğu bilgilerin ise idareyi yanıltıcı nitelikte
olduğu; bu başvuruların yabancı kadına istihdam sağlama amacını gütmediği; dikkate alındığında,
adı geçen yabancı uyruklu kadının çalışma izninin yenilenmesi/uzatılması talebinin reddedilmesi
gerektiği açıktır. M. Y.’nin şikâyetçi Türk vatandaşı ile resmi olarak evli olmadığı göz önüne
alındığında, mevzuat gereği kendisine aile ikamet izni düzenleme imkânı bulunmamaktadır. Zaten,
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü de, Göç-Net kayıtlarının incelenmesi sonucunda bu zamana kadar adı
geçen tarafından yapılan bir aile ikamet izni müracaatına rastlanmadığını bildirmiştir. Adı geçenin
en son “aileden kısa dönem ikamet iznine geçenler” gerekçesiyle kısa dönem ikamet izni
müracaatında bulunduğu anlaşılmakla birlikte, 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma
80 2017/11683 numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen 16/03/2018 tarihli Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı
2018 6 AYLIK FAALİYET RAPORU
125