Page 123 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 123
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
C. İYİ YÖNETİM AÇISINDAN SAĞLANAN KATKI
İyi yönetim kavramı, geniş anlamda, modern yönetimin uymak zorunda olduğu, sürekli bir gelişim
halinde olan, hukuken uygulanabilir veya uygulanamaz, usul ve esas kuralları birikimini
tanımlamaya yardımcı bir araç olarak tanımlanabilmektedir. İyi yönetim kavramı somutlaştıkça
idari ve hukuki bir denetim ölçütü olarak kabul edilmeye başlamıştır. Bu süreçte, Ombudsmanlık
Kurumları ve Avrupa Ombudsmanının gerçekleştirdiği denetimler, doğru idari davranışların ortaya
koyulmasında ve iyi yönetim ilkelerinin gelişiminde önemli rol oynamıştır.
Hukuki bağlayıcılığı bulunmasa da, resmi tutum belgesi olarak AB’nin yönetişim kavramına
yaklaşımını ortaya koyan 25 Temmuz 2001 tarihli Avrupa Komisyonu tebliği ve müteakip
düzenlemeler, iyi yönetişimin temeli olarak beş ilkeyi ön plana çıkarmaktadır. Avrupa
Komisyonu’na göre iyi yönetişimin beş ilkesi, açıklık, katılım, hesap verebilirlik, etkililik ve
tutarlılıktır. Açıklık, karar alma sürecinde şeffaflığa ve iletişime daha fazla önem verilmesini,
katılım, politikaların hazırlanması ve uygulanmasına yurttaşların daha sistematik olarak dâhil
olmasını, hesap verebilirlik, karar alma sürecinde yer alan taraflardan her birinin rolünün açıklığa
kavuşturulması ve sürece dâhil olan her bir aktörün kendisine verilen rol doğrultusunda sorumluluk
üstlenmesini, etkililik, kararların uygun seviye ve zamanda alınması ve ihtiyacının karşılamasını
ifade etmektedir. Tutarlılık ise özellikle AB gibi çok farklı faaliyet alanlarında karar almak duru-
munda olan kurumların kararlarında tutarlılığı gözetmesi gereğini ortaya koymaktadır.
AB Komisyonu, iyi yönetişim ilkelerinin gerçekleştirilebilmesi için AB’nin yönetişim anlayışının
dört temel noktada reform yapılmasına ihtiyaç gösterdiğini belirtmektedir. Reform yapılmasına
ihtiyaç duyulan konular, yurttaşların daha iyi katılımının sağlanması, daha iyi düzenlemeler
yapılması, küresel yönetişime katkıda bulunulması ve kurumların siyasal stratejilerinin yeniden
tanımlanması başlıkları altında ele alınmaktadır.
Avrupa Doğru İdari Davranış Yasası, AB Hukuku düzenlemeleri, çeşitli Avrupa ülkelerinin
mevzuatlarında, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ve bu arada Kamu Denetçiliği
Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte farklı
şekillerde ifade edilse de, birbirine benzer iyi yönetim ilkelerine yer verildiği görülmektedir. Söz
konusu düzenlemelerde yer alan belli başlı iyi yönetim ilkeleri arasında hukuka uygunluk, adalet ve
ölçülülük, ayrımcılığın önlenmesi ve eşitlik, usuli güvencelere uyulması, ayrıca tarafsızlık,
dürüstlük, nezaket, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi etik davranış ilkeleri sayılabilir.
Anayasanın farklı maddelerinde iyi yönetime ilişkin pek çok ilkeye rastlamak mümkündür.
Anayasanın 2 nci maddesindeki hukuk devleti ilkesi, 10 uncu maddesindeki eşitlik ve ayrımcılık
yasağı ilkesi, 12 nci maddesindeki temel hakların niteliği, 40 ıncı maddesindeki temel hak ve
hürriyetlerin korunması, 74 üncü maddesindeki dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma
hakkı, 123 üncü maddesindeki idarenin bütünlüğü ve kamu tüzel kişiliği, 125 inci maddesindeki
yargı yolu, 128 inci ve 129 uncu maddelerindeki kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler iyi
yönetime ilişkin birtakım temel kuralları da içermektedir.
Kurumumuz şikâyet başvurularını incelerken sadece yasaların gücüyle hareket etmemekte aynı
zamanda kararların makul sürede verilmesi, kararların gerekçeli olması başvurulacak makamların
belirtilmesi yükümlülüğü ve benzeri iyi yönetim ilkeleri açısından da incelemek suretiyle idareye
122 2018 6 AYLIK FAALİYET RAPORU