Page 439 - kdk_yillik_rapor2018

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

edildiği gerekçesiyle vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde Tavsiye
Kararları verilmiştir. Aynı konuda Kurumumuza başvurular yapılmaya da devam
edilmektedir.
İmar uygulamaları kapsamında, vatandaşların mülkiyetinde olan taşınmazların okul
alanı, yeşil alan, sağlık alanı, ibadet alanı gibi kamu hizmetine ayrılmak ve uzun
yıllar boyunca ilgili idareler tarafından da kamulaştırma işlemi yapılmamak suretiyle
sahiplerinin mülkiyet haklarının kısıtlanması neticesinde yaşanan mağduriyetlere
çözüm bulma noktasında Kurumumuz da bazı öneriler geliştirmiştir. Bu çerçevede ilgili
kurumların bir araya gelerek yaşanan mağduriyetlere çözüm yollarının geliştirilmesi
gerektiği düşünülmektedir.

6.14.1 Kamulaştırma
6.14.1.1 Kesinleşen Kamulaştırma Bedeli Alacağının Belediye Tarafından
Ödenmediği İddiası
Başvuran; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının kesinleşmiş alacaklarını 4 yıldır
ödemediğini, Ankara 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibinin de kesinleştiğini,
bu paranın ödenmesi konusundaki 18/12/2017 tarihli ve 1776575 sayılı BİMER
başvurusuna verilen cevapta her ne kadar sıradan söz edilmişse de bunun doğru
olmadığını, 2017 yılında dahi ödeme yapılan icra dosyalarının bulunduğunu, farklı
uygulamalarla ödemelerde adaletsizlik yapıldığını belirterek; söz konusu ödemenin
yapılmasını talep etmektedir.

Somut olayda; başvuran ve diğerleri adına 2014 yılında Ankara 30. İcra Müdürlüğünün
… esas sayılı dosyası için 23,766,59 TL’ lik kamulaştırmasız el atma bedeli tahakkuk
edildiği, garameten ve taksitler halinde 910,87 TL ödeme yapıldığı ve geriye kalan
alacağın ise idare tarafından, 5018 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası
gereği, mahkeme kararı ile hükmedilen tazminat tutarının muhasebe kayıtlarına alınma
sırasına göre Belediye bütçesi imkânları dâhilinde en kısa sürede ödeneceğinin ifade
edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Türkiye Cumhuriyetinın bir hukuk devleti
olması, hukuk devleti ve Anayasanın 8 inci maddesi hükmü gereğince idari makamların
görevlerini yerine getirirken hukuka, kanunlara ve çağdaş hukukta evrensel olarak kabul
görmüş ilkelere de uygun hareket etmek zorunda olması, Anayasanın 138 inci ve İdari
Yargılama Usulü Kanunun 28 inci maddesi hükmü gereği idarelerin, bağımsız ve tarafsız
mahkemeler tarafından verilmiş kararların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği, yargı
kararlarının uygulanmasının “mahkemeye erişim hakkı” kapsamında değerlendiren ve
Devletin bir kurumunun aleyhinde verilen nihai ve bağlayıcı mahkeme kararı ile ortaya
konulan borcunu ekonomik kaynak yokluğunu ileri sürerek makul sürede ifa etmekten
kaçınamayacağı, bunun adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı ve yargı
kararlarının uygulanmasının geciktirilmesinin yahut hiç uygulanmamasının mülkiyete

438 2018 YILLIK RAPOR