Page 158 - KDK
P. 158
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
mülk olduklarının kabulü gerektiği, bu itibarla başvurana ödenmiş yaşlılık aylıklarının
borç çıkarılmasının mülkiyet hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiği, bu müdahalenin
hukuki olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, öncelikle başvuranın mülkiyet
hakkına yapılan müdahalenin 5510 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirildiği, dolayısıyla
müdahalenin kanuni dayanağının bulunduğu, yapılan fazla veya yersiz ödemelerin geri
alınmasıyla Kurumun gider kaybının önlenmesi nedeniyle mülkiyet hakkına yapılan
bu müdahalenin meşru amaç şartını da taşıdığı, bundan sonra yersiz ödenen aylıkların
5510 sayılı Kanun’un 96’ncı maddesinin (b) bendi uyarınca borç çıkarılması işlemiyle
mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin ölçülü olup olmadığının incelenmesi gerektiği
değerlendirilmiştir.
Buna göre, 1953 doğumlu olup yaşlılık aylığının bağlandığı tarihte altmış bir ve bu
aylığın kesildiği tarihte ise altmış altı yaşında olan başvurucunun, eksik kalan gün
sayısını çalışma imkânı olmadığından isteğe bağlı sigorta kapsamında tamamlandığı,
dolayısıyla başvurucunun emekli olduğu ve aylığın kesildiği tarihler ile mevcut yaşı
nazara alındığında yaşlılık aylığının kesilmesi akabinde borç kaydı oluşturma yönündeki
müdahalenin –içerdiği meşru amacın dayandığı kamu yararı ile karşılaştırıldığında-
başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği değerlendirilmiştir.
Diğer yandan, 5510 sayılı Kanun’un 96’ncı maddesi uyarınca Sosyal Güvenlik
Kurumuna geriye dönük işlemlerin iptaliyle ilgili yetki verilmiş olsa da söz konusu
sürelerin Kanun koyucu tarafından konulan azami süreler olduğu, SGK’nın sigortalıların
mağduriyetine sebep olunmaması için geriye dönük denetimlerini daha kısa sürelerde
yapması gerektiği, zira çalışma iradesi gösterdiği halde emekli olmak saikıyla başvuruda
bulunan vatandaşlara sehven de olsa başka bir statü kazandırıldığı, bu statüde geçen
sürelerin ise başvuranların aleyhine işlediği, ilerleyen yaşlarda iş bulmanın zorlaştığı,
ayrıca yersiz ödeme kapsamında oluşturulan borç kaydının da sigortalıları ilerleyen
yaşlarında ekonomik bir çıkmaza soktuğu değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, somut olayın koşulları altında başvurucuya aşırı bir külfet
yükleyeceği değerlendirilen geriye dönük 5 yıla ilişkin yapılan borç tahakkuku
işlemi ile kamu yararı amacı ve mülkiyet hakkının korunması arasındaki makul
dengenin kişi aleyhine bozulacağı kanaatiyle birlikte yapılan borç tahakkukunun iptal
edilerek icra takibinin sonlandırılması ve sistemin yapısına zarar vermeyecek şekilde
konunun etki analizi ve aktüeryal denge faktörleri araştırılarak, 05.12.2017 tarihli ve
30261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin geçici 35’inci madde
hükmü gibi başvuran ve başvuran ile benzer konumda bulunan hak sahiplerinin kalan
gün sayısını tamamlayabilmelerine imkân verecek düzenlemelerin yapılması hususunda
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına,
63
Hazine ve Maliye Bakanlığına ve Cumhurbaşkanlığına Tavsiyede Bulunulmasına
karar verilmiştir.
63 2019/20057 numaralı başvuru hakkında verilen 11.05.2020 tarihli Tavsiye Kararı
2020 YILLIK RAPOR 157