Page 181 - 2021 Yıllık Rapor
P. 181
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Hukuk devletinin gereklerinden biri olan öngörülebilirlik ilkesi, hukuk güvenliği
ilkesi ile doğrudan bağlantılıdır. Bireyler, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal
yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların kamu otoritesine hangi müdahale
yetkisini sağladığını, önceden bilecek durumda olmalıdır. Hukuki öngörülebilirliğin
tam olarak sağlandığı bir sistem aynı zamanda bireylere hukuk kurallarının mutlaka
hayata geçirileceği güvencesini verir.
KDK’ya yapılan başvurularda, trafik idari para cezalarının bazılarının yaklaşık 1
yıl sonra muhatabına tebliğ edildiği görülmüş olup bu sürelerin günümüz şartları
düşünüldüğünde çok uzun süreler olduğu ve hukuki güvenlik ilkesi ile öngörülebilirlik
ilkesine uygun olmadığı değerlendirilmesi yapılmıştır. Trafik idari para cezalarının
uygulanma amacına bakıldığında, karayollarında trafik düzenini sağlamak ve denetlemek
olduğu göz önünde bulundurulduğunda idari para ceza tutanakların bu kadar geç tebliğ
edilmesinin bu amaca uygun olmadığı, ayrıca sürücülerin idari para cezası sonrası
gerekli tedbir ve önlemi alması konusunda geç kalmalarına ve hatalı davranışları
tekrarlamalarına sebep olacağı sonucuna varılmıştır. Bu durumun trafik düzenini
olumsuz etkilediği, buradan hareketle günün teknolojik imkanları da kullanılarak idari
para cezalarının tebligatının olabilecek en kısa sürede ilgililerine tebligatının yapılması,
bu sayede karayollarında düzenin sağlanmasına ve kurallara uyumun artmasına katkı
sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu bağlamda, tebligatların geç yapılması sebebiyle oluşan mağduriyetlerin önlenmesi
için Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanaklarının Düzenlenmesinde, Tahsilinde ve
Takibinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği'nde trafik idari para
cezası tutanakların günün şartlarına uygun olarak daha hızlı şekilde tebliğ edilmesi için
anılan Yönetmelik'in 10’uncu maddesinin birinci fıkrasına “Tebligat işlemlerine 30 iş
günü içinde başlanacağı” hükmünün eklenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. 42
Kolluk Birimlerinin, Avukatlık Görevinin Yerine Getirilmesi Sırasındaki
Yaklaşımı
Anayasa’nın 36’ncı maddesinde; herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak
suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil
yargılanma hakkına sahip olduğu vurgulanmak suretiyle savunma hakkı güvence
altına alınmıştır. Savunma hakkı, temel insan hakları arasında yer alan hak arama
özgürlüğünün etkin bir şekilde kullanılması için vazgeçilmez olup adil yargılanma
hakkının olmazsa olmaz unsurlarından biridir. Avukatlık Kanun'un 1’inci maddesinde
avukatın, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil
edeceği düzenleme altına alınmak suretiyle bu husus vurgulanmıştır.
Avukatlık Kanunu’nun 2’nci maddesinde, avukatlığın amacının; hukuki münasebetlerin
düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete
uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her
derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde
42 2021/5930 numaralı başvuru hakkında verilen 24.08.2021 tarihli Tavsiye Kararı.
180 2021 YILLIK RAPOR