Page 116 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 116

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               6.2 TAVSİYE KARARLARIMIZLA SAĞLANAN KATMA DEĞER

               Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 20’nci maddesinin üçüncü fıkrası ve Kamu
               Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında
               Yönetmelik’in 32’nci maddesi uyarınca inceleme ve araştırma sonucunda şikâyet
               konusu iddianın yerinde olduğu kanaatine varılması hâlinde Kurumumuz tarafından;

               ➢ Hatalı davranıldığının kabulü,
               ➢ Zararın tazmini,
               ➢ İşlem yapılması veya eylemde bulunulması,
               ➢ Mevzuat değişikliğinin yapılması,
               ➢ İşlemin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesi uygulamanın
                  düzeltilmesi,
               ➢ Uzlaşmaya gidilmesi,
               ➢ Tedbir alınması,

               gibi hususların bir veya birkaçını kapsayan içerikte “tavsiye kararı” verilmektedir.
               Kurumca verilebilecek tavsiye kararlarının içeriği, anılan hususlarla sınırlı olmayıp bu
               hususları içermeyen farklı bir tavsiye kararı da verilebilmektedir.

               Kurumumuz tavsiye kararlarında şikâyet konusu uyuşmazlığı değerlendirirken hukuka
               uygunluk denetiminin yanı sıra hakkaniyete uygunluk denetimi de yapmakta, idarenin
               işlem, eylem, tutum ve davranışlarını iyi yönetim ilkeleri açısından da değerlendirmekte
               ve gerekli görülmesi halinde mevzuat değişikliği önerisi de sunmaktadır. Aşağıda
               yer verilen başlıklarda bu hususlar ayrı ayrı değerlendirilerek konuya ilişkin tavsiye
               kararlarından örnekler sunulmuştur.

               6.2.1  İYİ YÖNETİM AÇISINDAN  SAĞLANAN KATKI

               Günümüzde insan hakları bakış açısının gelişmesiyle birlikte bireyler artık kamu
               hizmetinden yararlanan kişiler olarak görülmeye başlanmış ve hukuk devletinin
               gereği olarak da bireyler yönetime katılarak idareye karşı korunan hak sahibi süjeler
               haline gelmiştir. Demokratik hukuk devleti ile “hikmetinden sual olunmayan”, “idare
               edilenlerin iyiliği için onlar istemese de her konuda her istediğini yapabilen” hikmet-i
               hükümet anlayışı terkedilmiştir. Yönetimden beklentilerin de değişmesine bağlı olarak
               bireylerin yönetime yönelik talepleri çeşitlenerek, idare ile olan ilişkilerinde insan
               onuruna yaraşır muameleye tabi tutulmak ön plana çıkmıştır.

               İdare, hukuk devletinin yükümlülükleri gereği adil ve hukuka uygun karar alırken,
               yapacağı idari işlemin dayandığı hukuki gerekçeleri belirleyerek olayın muhatabına
               gerekli bilgilendirmeyi yapmalıdır. İdarenin karar verme sürecinde tarafsız davranması,
               ölçülü olması, usulde paralellik ilkesine uyması, ilgilinin haklı beklentilerine uygun



                                                                        2022 YILLIK RAPOR  115
   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121