Page 332 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 332
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
vatandaşın sağlık hizmetine erişimlerinin sağlanması hususunda, kamu makamlarınca
gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı ile bu kişilerin sağlık hizmetine erişim
yönünde iradelerinin bulunup bulunmadığı hususlarının tespitinde düğümlendiği
değerlendirilmiştir.
- Söz konusu uyuşmazlığa ilişkin değerlendirmeyi yapmadan önce, 17/12/2016
tarihli ve 2015/5756 sayılı “sokağa çıkma yasakları” hakkındaki şikâyet başvurusuna
ilişkin 14/06/2016 tarihli kararda yapılan tespitler şikâyete konu somut olayın
geliştiği koşullara işaret etmesi açısından önemli görülmüş ve bu kapsamda ilk
aşamada mülki amirler tarafından sokağa çıkma yasağı kararları alınmasına giden
süreç ortaya konmuştur (bkz. 2015/5756 sayılı başvuruya ilişkin 14/06/2016 tarihli
Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı)
- Bu tespitler ışığında kararın devamında, terörle mücadele konusundaki ilkelerin
tanımlanmasındaki birincil kaynağın AİHS ile AİHM içtihatları olduğu; AİHS
başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin
tamamında “yaşam hakkı”nın ilk olarak güvence altına alındığı; “Yaşam hakkı”nın
tüm hakların temeli olduğu; bu hakkın temel olma niteliğinin “geri alınamaz”
olmasından kaynaklandığı; gerek Avrupa Konseyi gerekse de BM bünyesinde
imzalanan sözleşmeler, ortaya konan ilkeler incelediğinde, uluslararası insan
hakları hukuku çerçevesinde terörle mücadelenin devletlerin en temel görevi,
yükümlülüğü olduğunun kuşku götürmediği; devletlerin terörle mücadele amacıyla
aldıkları tüm tedbirlerin hukuka uygun olması, alınan herhangi bir tedbirin insan
haklarını kısıtlaması halinde bu kısıtlamaların mümkün olduğunca açık bir şekilde
ifade edilmesi, gerekli olması ve güdülen amaçla orantılı olması gerektiğinin kural
altına alındığı belirtilmiş ve yapılan tespitler ve anlatılanlar ışığında, somut olayda
güvenlik kuvvetlerince terör örgütü mensuplarına yönelik yürütülen operasyonlar
incelendiğinde aşağıdaki değerlendirmelerde bulunulmuştur;
Temmuz 2015 itibarıyla bireylerin yaşam hakkını hiçe sayarak, okullara, ambulanslara,
karakollara, ibadet yerlerine, kamu binalarına saldırı düzenleyen, mayınlama ve
tuzaklama ile başta güvenlik kuvvetleri olmak üzere çok sayıda kişinin ölümüne
sebep olan terör örgütünün eylemlerinin halkın can ve mal güvenliğine yönelik
gerçek, meşru ve yakın bir tehdit arz ettiği; bu eylemler sonucu vatandaşların can
ve mal güvenliğinin kalmadığı; yaşam haklarının tehdit altında olduğu; gündelik
yaşamlarını sürdürmelerinin olanaksız hale geldiği; başta, sağlık, eğitim-öğretim
olmak üzere temel hak ve özgürlüklerinin kullanımının bilakis örgüt mensuplarının
eylemleri nedeniyle engellendiği; halkın can ve mal güvenliğine yönelik bu tehlikenin
ve tehdidin ortadan kaldırılması, bu riski bertaraf etmek üzere mülki amirler
tarafından sokağa çıkma yasağı kararı alınması ve gerektiğinde de zor kullanma
331
YILLIK RAPOR 2016