Page 333 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 333
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
yoluna başvurulmasının demokratik toplumda zorunlu toplumsal bir ihtiyacın
karşılanmasına yönelik, gerekli, meşru, haklı ve ölçülü bir önlem olduğu; ancak bu
şekilde sivillerin yaşam haklarının korunabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
- Kararın devamında somut olaya ilişkin iddiaların açıklığa kavuşturulması için
olayın gerçekleştiği 23/01/2016 tarihinden itibaren 112 Acil Çağrı Merkezine düşen
çağrılara ilişkin ses kayıtları ile bilgi ve belgeler incelenmiş ve aşağıdaki bulgulara
ulaşılmıştır:
İddia edilen yaralanma olayının meydana geldiği ilk günden itibaren başvuru belgesinde
belirtilen adreste bulunan şahısların sağlık hizmetine erişmek için resmi makamlarla
doğrudan iletişime geçmekten ve bulundukları adrese ilişkin doğru, açık, kesin
bilgi vermekten kaçındıkları; üçüncü şahıslar üzerinden kamu makamlarına
erişmek suretiyle yardım talep ettikleri; bu süreçte ulusal ve uluslararası medya
kuruluşlarına mülakat verdikleri; sıcak çatışmaların devam ediyor olması dolayısıyla
bulundukları yerden çıkıp ambulanslara ulaşamadıklarını belirtmelerine karşın
verdikleri mülakatta bir bodrum katından diğer bir bodrum katına girerek adres
değiştirdiklerini ifade ettikleri; bodrum katında artan yaralı sayısının da bu hususu
doğruladığı; yaralı oldukları belirtilen şahısların bulundukları iddia edilen noktaya
ambulansların ulaşımının bölgenin barikatlar, hendekler ve bombalı tuzaklarla
çevrili olması nedeniyle mümkün olmadığı ancak bulundukları yere yakın güvenli
alanlara ambulansların gönderilerek bekletildiği; yapılan tüm çağrılara rağmen yaralı
oldukları iddia edilen kişilerin bulundukları yerden çıkmadıkları hatta bu süreçte
ambulanslara ve sağlık görevlilerine yönelik saldırıların gerçekleştiği hususları tespit
edildiğinden, güvenlik güçleri ve sağlık görevlilerinin yaşamlarına yönelik “yakın
tehlike ve tehdit” de dikkate alındığında kamu makamlarının şikâyete konu kişilere
ulaşmak ve bu kişilerin güvenli şekilde tahliye edilerek sağlık hizmetine erişimlerini
sağlamak için gereken tüm gayreti gösterdiği, tedbirleri aldığı, makul adımları
attığı, dosyasından aksinin ispat edilemediği, buna karşın söz konusu kişilerin sağlık
hizmetine erişim noktasında kamu makamları ile işbirliği yapma yönünde iradelerinin
olduğu saptanamadığından, şikâyetlerin reddi gerektiği yönünde kanaate ve sonuca
ulaşılmıştır.
Bununla birlikte, olay sonrasında söz konusu binada gerçekleştirilen aramalarda
çok sayıda silah, tabanca, el bombası, hücum yeleği vb. mühimmat bulunduğu
gözetildiğinde, ayrıca şikâyet başvuru belgesinde adı geçen ve ölü olarak ele geçirilen
ve açık kimlikleri tespit edilen şahısların kamu makamlarınca bölücü terör örgütü
mensubu oldukları tespit edildiğinden, başvurularda iddia edildiğinin aksine bu
kişilerin sivil vatandaş veya rastgele bir araya toplanmış kişiler olmadıkları yönünde
tüm dosya kapsamından vicdani kanaat hâsıl olmuştur.
332
YILLIK RAPOR 2016