Page 463 - KDK
P. 463
engelliler ile şehit yakınları, vazife malulü ve gazi engelliler arasında
farklı muamele yapılmamasının da dahil olduğu, dolayısıyla tıbbi mal-
zemelerden yararlanma konusunda da ayrımcılık yapılmaması gerek-
tiği yönündeki iddiasıyla ilgili olarak; söz konusu maddenin münha-
sıran sağlık ve yaşam sigortaları bakımından ayrımcılığı yasakladığı,
bununla bireyin engelli olması nedeniyle sigortalanmamasının veya
sigorta kapsam ve primlerinin engelli bireyi diğer bireylere kıyasla
daha dezavantajlı bir konuma getirecek şekilde belirlenmemesinin
önüne geçilmesinin amaçlandığı, bu bağlamda şikayetçinin ileri sür-
düğü yorum ve iddianın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
29. Anayasa’nın 90 ıncı maddesiyle kanun hükmünde kabul edilen
Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS) gereğince, sözleşmeye taraf
olan devletler, engelli bireylerin temel hak ve özgürlüklerinden her-
hangi bir ayrımcılığa uğramaksızın yararlanmalarının güvence altına
alınmasının ve engelli bireylerin fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel
çevreye, sosyal koruma, sağlık, rehabilitasyon, eğitim hizmetlerine,
bilgi ve iletişime erişimlerinin sağlanmasının gerekliliğini kabul etmiş
sayılmaktadırlar. Bu uzlaşı ve ortak anlayış doğrultusunda taraf dev-
letler, engellilerin ihtiyaçlarına göre ayrımcılık yapılmaksızın düzen-
leme yapma yükümlülüğü altına girmişlerdir. Uluslararası mevzuatın
engellilik konusunda koruma alanı, farklı engelli gruplarına yönelik
farklı düzenlemeler yapılmaması ve toplumun diğer bireyleri ile kar-
şılaştırıldığında dezavantajlarını dikkate alınmasının gerekli olması
noktasındadır. Bunun dışında engellilik bir sağlık sorunu olarak gö-
rülmekle birlikte, çoğu engelli bireyin engele özgü zorluklar dışında
diğer bireylerden farklı sorunları bulunmamaktadır. (Kamu Kurumları
İçin Uygulama Rehberi, Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, An-
kara 2012) Engelliler tarafından, hayati öneme haiz tıbbi cihazlarının
karşılanmadığı veya SUT’un uygulamasından kaynaklanan diğer so-
runlarla ilgili olarak somut yaşananlardan hareketle Kurumumuza
başvuru yapılması durumunda Kurumumuz daha önce vermiş olduğu
kararlarda olduğu gibi insan hakları temelinde en uygun kararı vere-
cektir. Adil bir toplumda fırsat eşitliğinden daha önemli olan, fırsatla-
rın herkes için artırılması yoluyla, kişilerin durumlarının genel olarak
iyileştirilmesi, daha fazla imkan ve kolaylıklara sahip olmalarının sağ-
lanması (Mustafa ERDOĞAN (2008), “Adalet ve Eşitlik”, Muhafazakar
Düşünce Degisi, No:15, s.20) ve bu noktada devletin fırsatları herkes
458 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU