Page 144 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 144
K:2005/1180 numaralı kararlarında özetle, “... Bilindiği gibi ülkemiz-
de yaşanan enflasyon uzun yıllardan beri yüksek oranda seyretmekte ve
paramızın değeri (alım gücü) de bununla ters orantılı olarak devamlı düş-
mektedir. Belli bir miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade
anındaki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir …
70. … Bugüne kadar uygulanan kurallara göre geçersiz sözleşme gere-
ğince alıcının akit tarihinde verdiği paranın aynı miktarda iadesine karar
verilmesi, gerçek hayatta büyük sıkıntılara, tutarsızlıklara ve adalete karşı
var olması gereken güvenin sarsılmasına neden olmuş, kamu vicdanında
haklı eleştiri konusu yapılmıştır. Hukuk kuralları, gerçek hayata uygun ol-
duğu toplumun adalet ihtiyacına cevap verebildiği sürece hayatiyetini de-
vam ettirip, saygınlık sağlar ve hukuk kuralı olma özelliğini korur. O ne-
denle hukuk kuralları, görevli organlarınca değiştirilinceye, bu konuda yeni
düzenlemeler yapılıncaya kadar zedelenmeden gerçek hayata uygun olarak
yorumlanıp uygulanmalıdır.
71. .... Hukuken geçersiz sözleşmeler haksız iktisap kuralları uyarınca
tasfiye edilir iken denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman göz ardı edilme-
melidir. Bu husus hem hakkaniyetin hem gerçek adaletin bir gereğidir. Bu
bakımdan iadeye karar verilirken satış bedeli olarak verilen paranın alım
gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve o şekilde iadeye
karar verilmesi uygun olacaktır ... “ şeklinde hüküm kurulduğu görül-
mektedir.
72. Bununla birlikte Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E:2012/21-
17 K:2012/230 numaralı kararında “. ... Sosyal Güvenlik Kurumlarının
görevi Sosyal Sigorta Kanunları çerçevesinde kapsama aldıkları kişileri ko-
ruma garantisini sağlamaktır. Sigorta hukukunda amaç, yüksek standartta
sosyal güvenlik sağlayan bir sistemin oluşturulmasıdır. Yine, sosyal sigorta-
lar külfet-nimet dengesi üzerine kurulan kurumlardır. O nedenle, külfetin
(çalışıp primleri ödemek) karşılığının alınmaması, sosyal güvenlik sistemi-
nin amacıyla bağdaşmaz ve böyle bir uygulama da kabul edilemez. Buna
aksi bir yorum, sisteme duyulan güveni ortadan kaldırır. En önemlisi, yü-
kümlülüklerini zamanında yerine getirenlerin bir anlamda cezalandırılma-
sı olur ki, hu sosyal adalet duygusunu zedeler. “ ifadelerine yer verilmiştir.
73. Ayrıca, Anayasamızın başlangıç kısmında, her Türk vatandaşı-
nın Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşit ve sosyal adalet ge-
reklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 143