Page 344 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 344
ve çocuk bakımı gibi özel bir durum nedeniyle izin kullandığı, bunun
sonucunda doğum yapan kadının sosyal güvenlik alanındaki bir hak-
kı kullanmasından dolayı emeklilikle ilgili sürelerini tamamlamak için
ortaya çıkan bir maliyete katlanmak zorunda kalacağı, oysa çocuk ba-
kımının aynı zamanda toplumsal olarak devletin de üstlenmesi gere-
ken bir sorumluluk olduğu...” görüşlerine yer verilmiştir.
54) Bu yaklaşım, cinsiyeti sebebiyle sosyal güvenlik şemsiyesinde
farklı muamele görmesi gereken ve başta yaşlılık aylığı olmak üzere
çeşitli sosyal güvenlik hakları yönünden de bu şekilde değerlendirilen
kadınlar için karşı cinsle eşitliği sağlayıcı bir bakış açısı getirecektir.
Böylelikle, prim yatırma imkânı bulunamadığı halde yasa koyucunun
çeşitli saiklerle sigortalılık imkânı sunmak ve prim süresine eklemek
istediği bu gibi dönemlerin telafisine yönelik getirilen borçlanma mü-
essesesinin amacı da gerçekleşmiş olacaktır. Aksine bir yorum, ka-
nunda bu yönde bir sınırlamanın olmadığı da gözetildiğinde, sosyal
güvenlik hakkına aykırılık oluşturacaktır. Hukuk Genel Kurulunun
27/04/2006 gün ve 10 367/386 sayılı kararında da vurgulandığı üzere
sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti tanımı içerisinde yer alan ve bu
ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Sosyal güvenlik alanın-
da oluşturulacak tüm kuralların, özde, sosyal hukuk devleti anlayışına
uygun olması zorunludur. Sosyal güvenlik, insanlığın en derin gereksi-
niminin bir sonucudur. Bu gereksinim, bireyin karşılaşacağı ve yaşamı
için tehlike oluşturan olaylara karşı bir güvence arayışının ürünüdür.
Tehlikeye ve yoksulluğa düşen birey için asgari bir güvence sağlamak,
sosyal güvenliğin varoluş koşulu, diğer bir ifadeyle, olmazsa olmazıdır.
Önemli olan yön, sosyal güvenlik kavramına, işlevsel olarak temel bir
insanlık hakkı görünümü yaratmaktır.
55) Doğuma dayalı borçlanma hakkından yararlanabilmek için do-
ğum sırasında aktif sigortalı olma şartının aranıp aranmayacağı hu-
susunda, geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık
tescilinin yapılmış olması, bu haktan yararlanabilmesi için yeterli sa-
yılmalıdır. Kadının fiziksel yapısı, doğurganlık işlevi, aile yükümlülük-
leri ile çalışma yaşamındaki konumu yanında, doğum borçlanmasıyla
amaçlanan sonucun tam olarak elde edilebilmesi için, bu tip borçlan-
malarda aranan doğum öncesi sigortalılık, herhangi bir süre sınırına
tabi tutulmamalıdır…” ifadeleri yer almaktadır.
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 343