Page 55 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 55

açıklığa kavuşturulduktan sonra bu tarihi takip eden ay başı itibariyle faiz
              başlangıcına hükmetmektir.” hükmü,
                 42. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin E:2007/15608 K:2008/9202
              numaralı kararında, “ Taraflar arasındaki uyuşmazlık ücret alacağı için
              faize hangi tarihten itibaren hükmedilmesi gerektiği noktasında toplan-
              maktadır. Uyuşmazlığın normatif dayanakları 4857 sayılı Kanunun 32. ve
              34. maddesi ile Borçlar Kanunun 101 maddeleridir Sözü edilen hükümle-
              re göre ödenme zamanı gelmiş olan bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı
              ile mütemerrit (direngen) duruma düşmüş olur... Ücret alacağı için çekilen
              08.03.2005 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliği tarihinden itibaren da-
              valının mütemerrit (direngen) duruma düştüğü sonucuna varılmaktadır.
              Böyle olunca yukarıda sözü edilen kanun hükümleri uyarınca ücret alacağı
              için fesih tarihinden itibaren değil, ihtarnamenin davalı işverene tebliği ile
              mütemerrit (direngen) duruma düşürdüğü tarihten itibaren faiz yürütül-
              mesine karar verilmesi yönünde hüküm kurulmalıdır.” hükmü,
                 43. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin E:2002/4161 K:2002/18499 nu-
              maralı kararında “Davacı işçi, dava açmadan önce 16.5.2000 tarihli ih-
              tarname ile davalı işverenden dava konusu işçilik alacaklarının ödenmesini
              istemiştir. Bu ihtarnamenin davalı tarafa 22.5.2000 tarihinde tebliğ edil-
              diği anlaşılmaktadır. O halde işverenin temerrüde düşürüldüğü 22.5.2000
              tarihinden itibaren ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına faiz yü-
              rütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize karar verilmiş olması
              hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” hükmü,
                 44. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 16.5.2012 tarih E:2012/16983
              K:2013/8992sayılı kararında  “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun
              01.03.2006 tarihli ve 2005/10-755Esas, 2006/32 Karar sayılı ilamında
              ayrıntıları açıklandığı üzere; Bir borç ilişkisi, asıl hakla birlikte bazı fer ‘i
              hakları da içerir. Borç ilişkisinin içerdiği asıl hak, alacak hakkı; fer ‘i haklar
              ise, cezai şart, faiz, kefalet, rehin, hapis hakkı gibi haklardır.
                 Fer ‘i haklar, borç ilişkisinin içerdiği alacak hakkının bir kısmı, bir parça-
              sı değildir. Asıl borca bağlı, asıl borç mevcut ve geçerli olduğu sürece geçerli
              olup, asıl alacak ile birlikte doğar, varlığını sürdürür, onunla birlikte sona
              ererler.
                 Borcu sona erdiren en önemli neden, tarafların kendilerine yüklenen
              edimleri ifa etmeleridir. Genel olarak ifa, borçlanılmış edimin yerine getiril-
              mesi suretiyle alacaklının tatmin edilerek borcun sona erdirilmesidir. Kural,



             54   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60