Page 57 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 57
BK. 113. maddede ayrıca; “...veya hal icabından neşet eylemiş olmadık-
ça bu faizler talep olunamaz... “ifadesi yer almaktadır. Buna göre, alacaklı
açıkça ihtirazi kayıt hakkını ileri sürmese bile, yaptığı eylem ve işlemlerden
bu hakkını kullanmak istediği sonucu çıkarılabiliyorsa, bu hakkın kullanıl-
dığının kabulü gerekecektir. “Hal icabı” kavramı değerlendirilirken kuşku-
suz, somut olayın özellik ve gerekleri dikkate alınmalıdır.
Burada önemli yön, alacaklının hangi eylem ve işlemlerinin, bu hakkı
kullanmak istediği şeklinde yorumlanması gerektiğidir. İfade edilmek iste-
nen husus, somut olayın niteliğinin, para borcunun son bulmasına karşılık,
işlemiş faiz borcunun devamını gerektirmesidir. Alacaklının, asıl borç ko-
nusu para alacağını tahsil ederken, işlemiş faizleri talep hakkını saklı tut-
tuğunu beyan etmediği veya bu durum “hal ve koşullardan çıkartılmadığı”
takdirde ise, yukarıda belirtilen yasal ilke uyarınca, asıl borç son bulmakla,
faiz alacağı da son bulacaktır.
Yargılama hukukunun genel bir kuralı olarak, belli bir hukuk kuralına
dayanarak hak elde etmek isteyen taraf bu kuralın uygulanabilmesi için
gerekli koşulların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Davacı (alacaklı),
ihtirazi kayıt ileri sürdüğünü ya da durumun gereğinden bu hakkını kullan-
dığının anlaşılması gerektiğini ispat etmekle yükümlüdür. “ hükmü
Yer almaktadır.
45. Bahse konu yargı kararları çerçevesinde borçlunun temerrü-
düne ilişkin olarak, alacaklının borçluya ihtar göndermiş olmasının
bir zorunluluk olduğu görülmekle birlikte irdelenmesi gereken diğer
bir husus da ..., tarafından Adıyaman Kadastro Müdürlüğü’ne verilen
15/11/2012 ve 11/04/2013 tarihli dilekçenin ihtar kabul edilip edil-
meyeceğidir.
46. Şöyle ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E:1996/11951 K:
1997/178 numaralı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin E:2005/10582
K:2006/11292 numaralı kararlarında, “Türk Ticaret Kanununun 20/3.
maddesinde “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mu-
kaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların
muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla
yahut telgrafla yapılması şarttır” denilmektedir. Bu maddedeki ihbar ve
ihtar şekilleri, Dairemizin kökleşen uygulamasına göre, geçerlilik şartı ol-
mayıp, bir ispat şartıdır. Aynı husus Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.1997
56 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU