Page 757 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-2
P. 757
halinde, uygulanacak mevzuata göre yardım hakkının doğmasın-
da, diğer akit taraf mevzuatına göre geçen ve aynı zamana rastla-
mayan, hesaba dahil edilebilir nitelikteki sigortalılık süreleri de
nazara alınır. Sigortalılık sürelerinin ne ölçüde hesaba dahil edi-
lebileceği bunların hesaba dahil edilebilirliğini tayin eden mevzu-
ata göre tespit edilir” hükmünün yer aldığı görülmektedir. Somut
olayda, Türk uyruklu sigortalının Almanya’daki sigortalı hizmet-
leri tasfiye edildiği için artık her iki ülke mevzuatına göre nazara
alınabilecek sigortalılık süresi kalmadığından, anılan Sosyal Gü-
venlik Sözleşmesinin bu davada uygulanma yeri bulunmamakta-
dır. Nitekim uygulamada, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
açısından, sigortalının her iki ülkede Sosyal Sigorta Hukuku çer-
çevesinde değer verilebilecek çalışmaları bulunmuyorsa anılan
Sosyal Güvenlik Sözleşmesi uygulanamamaktadır. Zira 27. mad-
deyle getirilen hüküm, başka bir şekilde yorumlanamayacak açık-
lıktadır.
Gerçekten, Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29. maddesinin 4.
bendinde, “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Al-
man Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant
Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir.”
Hükmüne yer verilmiş ise de bu hüküm, 27. ve 29. madde ile bir
bütün olarak yorumlanmadıkça tek başına uygulanamaz. Nitekim
29. maddenin 3 . bendinde, 27, maddeye yollamada bulunularak. “...ancak,
sözleşmenin 27. maddesine göre bir aylık veya gelir talep etme hakkının
mevcut olması halinde, aşağıdaki hükümler uygulanır.” denmektedir. Bu
durumda, Türk uyruklu sigortalıya anılan 29. maddenin 4. bendinin uy
gulanabilmesi için Almanya’daki hizmetlerinin tasfiye edilmemiş olması.
başka bir deyişle hukuken geçerliliğini koruyan hizmetinin bulunması ge
rekir. Davacı; Almanya’daki hizmetlerini tasfiye ettiğine göre sözü
edilen maddenin 4. bendi gereğince Almanya’da ilk defa çalışmaya
başladığı 7.5.1973 gününün sigortalılık başlangıcına esas alın-
masını isteyemez. Öbür yandan, sözleşmenin 29. maddesi bir bütün ola
rak uygulandığı taktirde, ( b ) bendine göre, davacıya kısmi aylık bağlanma
sı gerekecektir. ( b) bendinde, ‘‘...kendi mevzuatına göre geçen prim ödeme
sürelerinin toplamına olan oranına uyan kısmını hesaplar, bu şekilde he
saplanan aylık veya gelir meblağı, gereği halinde, Türk mevzuatında öngö
rülen en düşük aylık veya gelir düzeyine çıkartılır” hükmünü taşımaktadır.
756 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU