Page 368 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 368

almasıyla da mümkündür. Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra
            alacaklıya yöneltilen borç ikrarının, zamanaşımı def’inden zımni
            (örtülü) feragat anlamına geldiği, öğretideki baskın görüşlerle
            doğrulanmaktadır  (Andreas  Von Tuhr, Borçlar Hukuku-Cevad Edege
            çevirisi-Ankara 1983 Sh.710; Prof.Dr. Kenan Tunçomağ, Türk Borçlar Hu-
            kuku Genel hükümleri, İstanbul 1976, sh.1273;)  Dahası,  zamanaşımı
            süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında
            bulunan borçlunun da bu borç ikrarına dayanılarak açılan davada
            zamanaşımı def’ini ileri sürmesi çelişkili davranış yasağını oluş-
            turur ve MK.md.2’ye aykırıdır. Hukuken korunamaz.”

               16. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/12/2013 tarihli,
            E:2013/10-433 ve K:2013/1649 sayılı kararı:

               Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, söz konusu kararında, prim borçları-
            na ilişkin olarak, zamanaşımı def’i yönünden hangi tarihte yürürlükte
            bulunan mevzuatın uygulanacağını tartışmış; prim alacaklarının za-
            manaşımı süresi ve başlangıç tarihinin; alacağın doğduğu, ta-
            hakkuk ettirildiği (muaccel olduğu) tarihte yürürlükte bulunan
            kurallara göre  belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Buna göre,
            hizmet  tespiti  davası  sonucunda  Kurumca  tahakkuk  ettirilen  prim
            borçlarının; tespitine karar verilen hizmetin geçtiği tarihte
            doğmuş olması, mahkeme kararının prim borcunun doğumuna
            değil varlığının tespitine yönelik olması, prim borcunun tespit
            kararına konu devrelere tahakkuk ettirilmesi, 5510 sayılı Kanunun
            93/2 nci maddesinde yer alan zamanaşımı başlangıcına yönelik
            özel nitelikli düzenlemenin anılan Kanunun yürürlük tarihin-
            den öncesine uygulanmasının mümkün olmaması hususları gö-
            zetildiğinde, hizmet tespiti davasıyla tespitine karar verilen hizmet
            sürelerine ilişkin Kurumun prim alacaklarının zamanaşımına uğrayıp
            uğramadığı hususunun, mahkeme kararının kesinleştiği değil, alaca-
            ğın doğduğu, tahakkuk ettirildiği (muaccel olduğu) tarihte yürürlükte
            bulunan kurallara göre belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Söz ko-
            nusu kararda “İşveren tarafından bildirilmemiş sürelere ilişkin olarak
            açılan hizmet tespiti davası neticesinde, hizmetlerin tespitine karar
            verildiğinde,  tespiti  yapılan  hizmet  süresinin  primlerini  ödeme
            yükümlülüğü yönünden yukarıda belirtilen kronolojik dönemlere
            bağlı olarak işverenden bu primleri talep hakkının zamanaşımına
            uğrayıp uğramadığı tespit edilebilecektir. … Önceki mevzuata göre



                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  367
   363   364   365   366   367   368   369   370   371   372   373