Page 71 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 71
kurulması amaçlanmıştır. Anayasa’nın 60. maddesinde, herkesin sos-
yal güvenlik hakkına sahip olduğu ve Devletin bu güvenliği sağlayacak
gerekli tedbirleri alarak teşkilatı kuracağına ilişkin kural, 65. madde ile
birlikte değerlendirildiğinde, devletin bu görevi “mali kaynaklarının
yeterliliği ölçüsünde” yerine getirebileceği görülmektedir. Devlet, sos-
yal güvenliği sağlamak için, kurumsal bir yapılanmayı gerçekleştirmiş
ise bunu korumakla da yükümlü olduğundan sosyal güvenlik kuruluş-
ları, devletin yönetimi ve denetimi altına alınmıştır. Bu bağlamda dev-
let, sosyal güvenlik kuruluşlarının güçlü bir mali yapıda tutulabilmesi
ve aktüeryal dengelerinin korunabilmesi için gerekli yasal düzenleme-
leri yapmak zorundadır.
Yaşlılık, gerçekleşmesi yönünden diğer sosyal risklerden ayrı özelli-
ğe sahiptir. Yasalarda emeklilik yaşının kesin olması nedeniyle, sigor-
talı yarınını bu güvenlik içinde planlamaktadır. Sosyal devlet, sosyal
adaletin, refahın ve güvenliğin gerçekleşmesini sağlayan devlettir.
Sosyal güvenlik kuruluşları, çalışanların geleceğine ilişkin güveni sağ-
lamak durumundadır. Bu sağlanamadığı takdirde sosyal güvenlik kav-
ramından da bahsedilemez. Bu nedenle, sosyal güvenlik sisteminde
yapılan değişikliklerin hukuk devletinde olması gereken hukuk güven-
liğini zedelemeyecek biçimde adil, makul ve ölçülü olması zorunludur.
Bu yönde, diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malullük
aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı do-
layısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, son-
radan yapılan değişikliğe göre 1479 Sayılı Kanunun 24. maddenin (I)
numaralı bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanlardan sos-
yal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin düzenlemenin açıklanan
kriterleri ihlal etmediği değerlendirilmekte olup, anılan şekilde çalış-
manın olmaması halinde herhangi bir kesinti yapılmaması kazanılmış
hakkı korunmasına karşın, aksi durumun kazanılmış hak oluşturma-
dığı belirgindir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde; öncelikle vergi kaydı olması, son-
ra, vergi yükümlüsü olarak ilgili vergi dairesindeki kaydın varlığı, her-
hangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve he-
sabına bağımsız çalışma olgusunun karinesini oluşturmakta olup, in-
celeme konusu davada tüm dosya içeriğine göre anılan karinenin aksi
eş değer bilgi ve belgelerle kanıtlanamadığından, davalı Kurumun da-
vaya ilişkin işlemi isabetli olduğundan davanın reddine karar verilmesi
70 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU