Page 163 - kadin-haklari-ve-ombudsmanlik-calistay-raporu
P. 163
KADIN HAKLARI VE OMBUDSMANLIK
Sayın Dr. Nuran H. Belet
Sayın Prof. Dr. Gonca Bayraktar Durgun
KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİNDE KADIN KONUK/SIĞINMA
1
EVLERİNİN ROLÜ VE ETKİNLİĞİ *
Gün geçtikçe hızla artan kadına şiddet olgusu, farklı disiplinler açısından incelenerek nedenleri ve çözüm
yolları üzerinde durulması gereken bir konu haline gelmiştir. Kadına şiddetin nedenleri arasında -psi-
ko-sosyal ve ekonomik birtakım nedenler ileri sürülmekle birlikte en temel nedenin kadına bakış olduğu
söylenebilir. Bu bağlamda şiddet olgusuna yönelik önleyici ve koruyucu mekanizmalar yanında destekle-
yici kurum ve mekanizmalar, farkındalık faaliyetleri daha da önemli olmaktadır.
1. KADINLARA YÖNELİK ŞİDETTİN ÖNLENMESİNE YÖNELİK
HİZMETLER VE KADIN KONUK/SIĞINMA EVLERİ
1.1. Şiddet Nedenleri ve Sonuçları
Genel anlamıyla şiddet; sahip olunan güç ve kudretin, yaralanma veya kayıpla sonlanan veya sonlanma
olasılığı yüksek biçimde bir başka insana, kendine, bir gruba veya bir topluma karşın tehdit yoluyla veya
doğrudan uygulanmasıdır. Şiddet psiko-biyolojik faktörler ile dış çevre arasındaki etkileşimin bir sonucu
olarak ortaya çıkmaktadır. Kadına yönelik şiddetin belirgin özelliği, hem özel alanda hem de kamusal
alanda yaşanabilir olmasıdır. Özel alan ile aile ve yakınlarından maruz kalınan olurken, kamusal alandan kas-
tedilen ise sokak, okul, işyeri gibi ev dışı alan olmaktadır. Kadına yönelik şiddet dört farklı şekilde özetlenebi-
lir:1. fiziksel, cinsel, psikolojik ya da ekonomik olabilir; 2.özel veya kamusal alanda olabilir; 3. cinsiyete dayalıdır;
4. yaygın ve sistematik olarak uygulanabilmekte olup, dil, din coğrafya ve sınıf ve ırk farkı gözetmemektedir.
Sonuç olarak şiddettin en belirgin özelliği, kadınlar için birincil can güvenliği tehlikesinin olmasıdır.
Kadına yönelik şiddetin nedenlerinde ortak unsur: Toplumsal Cinsiyet Rolleriniz ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsiz-
liğidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelli kadına yönelik şiddet; yerel, bölgesel, ulusal ve konjonktürel farklı-
lıklar göstermekle birlikte, başta kadının temel bireysel hak ve özgürlüklerinin ihlali olmak üzere bir dizi sosyal
probleme kaynaklık eden evrensel bir olgudur. Kadına yönelik şiddet olgusunun yol açtığı sorunlara ilişkin far-
kındalığın artmasıyla birlikte toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar da hız kazanmıştır.
Türkiye’de de, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı ölçüde, toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelli sosyal prob-
lemlerin de ortadan kalkacağı öngörüsünden hareketle, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için çeşitli çalışmalar
gerçekleştirilmekte ve politikalar hayata geçirilmektedir. Bu çerçevede, “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılı-
ğın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW)” ve “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi
ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi), toplumsal cinsiyet eşitliğinin
1 Konukevleri ve sığınma evleri aynı tanımlama için kullanılan kavramlar olup, çalışmanın bütününde konuk/sığınma evleri ve
konuk/sığınma evi sonrası kadınlara destek mekanizmaları kapsamında konu ele alınmaktadır.
19 HAZİRAN 2017, ANKARA 163