Page 224 - kamu-personel-rejimi-2
P. 224
Kanunu” kabul edilmiş ve 12/07/2001 tarihli ve 24460 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
34) Ayrıca, Başbakanlığın 1999/44 sayılı Genelgesinde, demokra-
tik ve sosyal hukuk devleti olmanın en önemli göstergelerinden birini
örgütlenme özgürlüğü oluşturduğu, ülkemizin de taraf olduğu ulus-
lararası düzenlemelerle memurlar dâhil tüm çalışanların sendikal ör-
gütler kurmaları ve bu sendikalar ile üst kuruluşlarının amaçları doğ-
rultusunda etkinliklerde bulunabilmeleri kabul ettiği ifade edilerek,
sendikal çalışmaları nedeniyle sendika yöneticilerine ve üyelerine kar-
şı disiplin cezası uygulanmaması konusunda, örgütlü toplum olmanın
bilinci içinde her kademede görev yapan yetkililerin gerekli titizlik ve
özeni göstererek çalışma barışının sürekliliğinin sağlanmasına katkıda
bulunmaları istenmiştir. Şikâyet konusu olayla ilgili olarak, sendika-
nın iş bırakma eyleminin önceden ulusal düzeyde bildirildiği, bunun
karşısında idarenin söz konusu eylemi yasakladığına ilişkin idarenin
herhangi bir kanıt sunmadığı görülmektedir.
35) Bu kapsamda, yukarıda bahsi geçen Ülkemizin taraf olduğu ve
TBMM tarafından uygun bulunan sözleşme ve antlaşma hükümleri,
yukarıda açıklanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, Ana-
yasa Mahkemesi kararları ile Danıştay kararları dikkate alındığında,
çıkarlarını korumak amacıyla hak arama özgürlüğü ve sendikal özgür-
lükler çerçevesinde örgütsel bir uyarı mahiyetinde tüm Türkiye’de iş
bırakma eyleminde bulunma çağrısında bulunan üyesi olduğu sen-
dikanın çağrısına uyarak işe gelmeyen şikâyetçiye disiplin cezası uy-
gulanmasının, her ne kadar verilen ceza az da olsa kişileri sendikal
faaliyetlere katılmaktan vazgeçirecek caydırıcı bir mahiyet taşıdığı,
demokratik toplum gerekliliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olma-
dığı, şikâyetçinin söz konusu faaliyete katılımının geçerli bir mazeret
olarak kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığından, verilen ce-
zanın hukuka aykırı olduğu değerlendirilmektedir.
36) Öte yandan, yasalarla idareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve
sınırsız olmayıp, hizmet gereği ilkesiyle sınırlı olduğu ve takdir yetki-
sine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin hukuken geçerli sebeplere da-
yanması gerektiği hukukun genel ilkelerindendir. Bu ilke genel anlam-
da düzenleme veya işlem yapan idareyi uyguladığı ve düzenleme yaptığı
alanda doğru ve anlamlı olgular ortaya koymaya ve denetim yapmaya
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 219