Page 125 - KDK_YILLIK_RAPOR_SON.indd
P. 125
YILLIK RAPOR 2013
mede; zamana, toplum dinamiklerine, bireylerin dini inançlarını barış içerisinde
uluslararası hukukun gösterdiği gelişime serbestçe öğrenebilecekleri ve yaşayabile-
uygun olarak Anayasa Mahkemesinin cekleri bir hukukî düzeni tesis eden, din ve
(1986/11 E. 1986/26 K. 04/11/1986 tarihli vicdan hürriyetini güvence altına alan dev-
kararı) devlet, laiklik, din yorumuna katıl- lettir. Devletle dinin ayrılığı, din ve vicdan
manın mümkün olmadığı kanaatine varıl- hürriyetinin bir gereği olmanın yanında,
mıştır. dinin siyasi müdahalelerden korunması ve
Ancak daha sonra Anayasa Mah- bağımsızlığını sürdürmesi için de gerek-
kemesi bu görüşünü, özgürlüklerin ge- lidir. Devlet, din ve vicdan özgürlüğünün
nişletilmesinden yana kullanmış ve katı gerçekleşebileceği ortamı hazırlamak için
tutumunu terk etmiştir. Bu doğrultuda, gerekli önlemleri almak zorundadır. Daha
Anayasa Mahkemesi, bu görüşlerinin ak- özgürlükçü olan bu yorumda, kadınların
sine (Resmi Gazete’nin 18/04/2013 tarih- başörtüsü takmaları veya bu şekilde çalış-
li sayısında yayımlanan 20/09/2012 gün malarının evrensel laiklik ölçütüne aykırı
2012/65 E. 2012/128 sayılı kararı) laikliği olmadığını desteklemektedir.
iki kategoride incelemiştir. Bu kararın- Bununla birlikte, AHİM’nin birçok
da Anayasa Mahkemesi, “katı laiklik” ve kararında “Avrupa Konsensüsü” standar-
“özgürlükçü laiklik” olarak iki anlayış ve dını uyguladığı bilinmektedir. Bu, devletin
uygulama olduğunu belirtmiştir. “Katı la- takdir yetkisi doktrini çerçevesinde geliş-
iklik anlayışına göre din, bireyin sadece tirilen bir ilkedir. Buna göre, sözleşmede
vicdanında yer bulan, bunun dışına çıka- düzenlenen standardın belirli bir yönde
rak toplumsal ve kamusal alana kesinlikle yorumlanması konusunda taraf devletler
yansımaması gereken bir olgudur. Laikli- arasında bir konsensüs mevcut ise, söz
ğin daha özgürlükçü yorumunda ise, dinin konusu uzlaşmadan uzaklaşacak bir uy-
bireysel boyutunun yanında aynı zamanda gulamaya yönelen devletin takdir yetkisi
toplumsal bir olgu olduğu tespitinden yola sınırlıdır. Bu bağlamda mukayeseli hu-
çıkılmaktadır. Bu laiklik anlayışı, dini sa- kuk gözetildiğinde başörtüsü konusunda
dece bireyin iç dünyasına hapsetmemekte, Avrupa Konsensüsü’nün hemen hemen
onu bireysel ve kolektif kimliğin önem- sağlandığını söylemek abartılı bir yorum
li bir unsuru olarak görmekte, toplumsal sayılmamalıdır. Yüzde olarak Avrupa ül-
görünürlüğüne imkân tanımaktadır. Laik kelerinin çoğu dini ritüelleri, giyimi, ta-
devlet, resmi bir dine sahip olmayan, din kıları, örtüyü AİHS 9’uncu maddesi kap-
ve inançlar karşısında eşit mesafede duran, samında değerlendirmektedir. O halde
125