Page 116 - kdk-2015-yillik-rapor
P. 116

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                       Azınlık Hakları

                    Türkiye bulunduğu konum ve tarihi geleneği gereği farklı etnik ve din-
                    sel kültürleri bir arada barındıran kadim geleneğe sahip bir Devlet olarak
                    yüzyıllardır bu kültürlere sahip vatandaşlarının barış ve hoşgörü içerisinde
                    yaşamalarını sağlamıştır. Bu çeşitlilik içerisinde bazen azınlık statüsünde
                    olan vatandaşların Devletten farklı talepleri de ortaya çıkmaktadır.

                    Azınlık kavramı, bir devletin geri kalan nüfusundan sayısal olarak az olup,
                    hâkim olmayan durumda bulunan, bu devletin uyruğu olan üyeleri etnik,
                    dinsel  ve  dilsel  nitelikleri  bakımından  nüfusun  geri  kalan  bölümünden
                    farklılık gösteren, üstü örtülü de olsa kendi kültürünü, geleneklerini, dinini
                    ve dilini korumaya yönelmiş bir dayanışma hissi taşıyan grup olarak tanım-
                    lanabilir.
                    Azınlık haklarının korunmasına ilişkin olarak Türkiye’nin dâhil olduğu sis-
                    temler arasında Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik
                    ve İşbirliği Teşkilatı bulunmaktadır. Türkiye’de azınlıkların korunmasının
                    genel çerçevesini çizen temel düzenlemeler ise, 24 Temmuz 1923 tarihli
                    Lozan Barış Andlaşması, 18 Ekim 1925 tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile
                    Bulgaristan  Krallığı  Arasındaki  Dostluk  Andlaşması  ve  Türkiye  Cum-
                    huriyeti Anayasası’dır. Lozan Barış Andlaşması’nın “Azınlıkların Korun-
                    ması” başlıklı III. Bölümü (37-44. maddeler) “gayrimüslim” esasına dayalı
                    bir azınlık anlayışı benimsemiş olup, söz konusu Andlaşma ve ekleri 23
                    Ağustos 1923 tarih ve 341-344 sayılı Kanunlar ile iç hukukun bir parçası
                    haline getirilmiştir.
                    Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde azınlıklara yönelik bir takım açılımlar   115
                    gerçekleştirmeye başlayan ülkemiz, bu süreçte önemli adımlar atmış ve gay-
                    rimüslim azınlıkların sorunlarının çözümüne yönelik ciddi girişimlerde de
                    bulunmuştur.
                    Bu anlamda, 2015 yılı içerisinde Kurumumuza azınlık haklarına ilişkin ola-
                    rak yapılan bir başvuruda şikâyetçi, bir Kilise Vakfı’nın başkanı olduğunu,
                    kiliselerinin yıllık geliri dikkate alındığında ücretli din görevlisi çalıştırma-
                    larının imkânsız hale geldiğini, Anayasanın 10 uncu maddesine göre dini
                    vecibelerini yerine getirebilmelerinin kendileri için de bir hak olduğunu
                    belirterek, kiliselerinde görevli din adamının maaşının Diyanet İşleri Baş-
                    kanlığı tarafından karşılanmasını talep etmektedir.







                                                                         YILLIK RAPOR 2015
   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121