Page 310 - kdk-2015-yillik-rapor
P. 310

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU









                         evliliğine  rağmen  başka  bir  kadınla  yaşadığı  birliktelik  ve  bu  birliktelikten  bir  çocuğunun  olması
                         nedeniyle çocuk  yardımı için İdareye başvurması üzerine şikayetçi hakkında disiplin soruşturması
                         açılmış, şikayetçinin başka bir kadınla yaşadığı birliktelik ve bu birliktelikten bir çocuğunun olması
                         eyleminin  Emniyet  Teşkilatı  Disiplin  Tüzüğünde  belirtilen  “Hizmet  dışında  resmi  sıfatının
                         gerektirdiği  saygınlığı  ve  güven  duygusunu  sarsacak  eylem  ve  davranışlarda  bulunmak”  fiiline
                         sebebiyet verdiği gerekçesiyle şikayetçinin geçmiş hizmetleri ve daha önce disiplin cezası almamış
                         olduğu gözetilerek şikayetçiye eyleminin karşılığı olan 6 ay süreli durdurma cezası yerine bir alt ceza
                         olan 4 günlük aylıktan kesme cezası verilmiştir.
                         28. 14 numaralı paragraf ve alt bentlerinde değinilen Anayasa Mahkemesi kararında asker kişilere
                         uygulanacak Askeri Ceza Kanunu’nda yer alan “… veya karı koca gibi herhangi bir kimse ile nikâhsız
                         olarak devamlı surette yaşamakta…” ibaresinin Anayasa’nın 2., 20. ve 41. maddelerine aykırı olup
                         olmadığı  tartışılmıştır.  Anayasa  Mahkemesi  kararında  askerlik  mesleğinin  disiplin  ve  fedakârlık
                         temeline dayandığı, bundan dolayı bu görevi ifa edenlerin güven, itibar ve saygınlığın gereği olarak
                         katı meslek ilkelerine tabi tutulmalarının normal olduğu, kişilerin askerlik mesleğini seçmekle birlikte
                         artık sivillere getirilemeyecek bazı sınırlamaları kabul etmiş sayılacakları varsayımından hareketle bu
                         hükmün Anayasa’ya aykırı olmadığına oyçokluğuyla karar vermiştir. Karara 7 üye muhalif    kalarak
                         14.2  numaralı  paragraflarda  değinilen  karşıoylarını  sunmuşlardır.  Bu  karşıoyların  temel  olarak
                         odaklandığı  husus; iptale  konu  olan  kuralın  “askerlik  hizmetinin  gereği  gibi  yürütülmesini
                         sağlamayı amaçlamasına rağmen “askerlik hizmet ve gerekleri ile hiçbir bağlantısı bulunmayan”
                         ve kişilerin tamamen özel yaşamlarına ilişkin bir fiilin askeri hizmetin gerekleriyle bağlantısına ve
                         sözgelimi neden askeri disiplini bozacağına dair argümanlar ortaya koyulmadan, özel hayata saygı
                         gösterilmesini  isteme  hakkına  engel  olacak  şekilde  demokratik  toplum  düzeninin  gerekleriyle
                         bağdaşmayan ölçüsüz bir müdahale olduğuna ilişkindir.
                         29. Şikayete  konu  olayda; şikayetçinin  polis  olması  nedeniyle  aynı  askerlik  mesleği  gibi  katı
                         meslek ilkeleri ve disiplin kurallarına tabi olacağı bir an için düşünülse de; disiplin cezalarının
                         verilmesinin  asıl  amacının  kamu  hizmetlerinin  gereği  gibi  yürütülmesini  sağlamak  olduğu
                         gerçeği  karşısında  şikayetçiye  sırf  özel  hayatı  nedeniyle  disiplin  cezası  verilmesi  gerek  7.1.
                         numaralı paragrafta değinilen Anayasamızın özel hayatın gizliliğine ilişkin 20 nci maddesine,
                         gerek 8 ve 9 numaralı paragraflarda yer alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları
                         Evrensel Beyannamesi ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin özel ve
                         aile hayatına saygı hakkına ilişkin hükümlerine, gerekse temel hak ve hürriyetlerin ölçüsüzce
                         sınırlanamayacağı ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Zira şikayetçiye verilen disiplin cezasıyla
                         ulaşılabilecek genel yarar ile temel hak ve özgürlüğü sınırlandırılan şikayetçinin kaybı arasında adil
                         bir dengenin sağlanmadığı ortadadır.
                         30. Günden güne gelişen toplumumuzda “aile” kavramına yaklaşım bakımından geçmiş çağlar ile
                         günümüz arasında önemli anlayış farklılıkları bulunmaktadır. 19 numaralı paragrafta değinilen AİHM
                         kararlarında; aile hayatından bahsedebilmek için evliliğe dayalı ilişkinin bulunmasının gerekmediği,
                         tarafların  evlilik  olmadan  bir  arada  oturduğu  fıili  "aile"  bağının  ya  da  söz  konusu  ilişkinin
                         istikrarlı  olma  özelliğinin  aile  hayatına  sebebiyet  vereceği,  çocuklarıyla  beraber  yaşayan  evli
                         olmayan çiftlerin normalde aile hayatı yaşadığının kabulü gerekeceği vurgulanmıştır. 13 numaralı
                         paragrafta  açıklanan  6284  sayılı  Ailenin  Korunması  ve  Kadına  Karşı  Şiddetin  Önlenmesine  Dair
                         Kanun’un gerekçesinde aile içi şiddet mağduru olabilecek kişiler belirlenirken “hanede” denmek
                         suretiyle aynı evi paylaşma olgusu öne çıkarılmış bunun yanında “eşler” tanımından ayrı olarak
                         “partnerler” denmek suretiyle de resmi  evlilik bağı  aranmamıştır.  Yine 21  numaralı  paragrafta

                                                     .

                                                   13 / 18




                                                                                                 309


                                                                         YILLIK RAPOR 2015
   305   306   307   308   309   310   311   312   313   314   315