Page 141 - kdk-sempozyum-1
P. 141
Yine idareye öneride bulunmak, ülkemizin somut koşulları dikkate alındığında
yeterli ve etkili olamayacağından, müeyyideli karar verme yetkisi tanınmalıdır
düşüncesindeyim.
Zira yargı kararlarının uygulamasında güçlük çıkaran ve pervasızca davranan idare
ve idarecilerin, KDK önerilerine uyma veya uygulamada hangi pozisyonda olaca-
ğını takdirlerinize sunuyorum.
Kanun’un, “Kurumun Görevi” başlıklı 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Amaç” başlıklı ak-
tardığımız 1. Maddesi ile paraleldir.
Aynı düşüncelerimiz, bu madde için de geçerlidir.
2. fıkrasında yer verilmiş olan ve istisna tutulan ( c ) ve ( ç ) bentlerindeki “yargı
faaliyetlerine ilişkin işlemler ile yargı mensuplarının işlem ve eylemleri” ile “Türk
Silahlı Kuvvetlerinin salt askeri hizmete ilişkin faaliyetleri“ nin kurum görev alanı
dışında tutulurken, daha net ifade kullanılabilirdi.
Bu düzenleme çok açık olarak yazılmadığından uygulamada tartışmalar çıkaraca-
ğını belirtmekte fayda görüyoruz.
Yargı ile ilişki anlamında görev alanı kriterleri mümkün olduğu kadar yoruma açık
olmamalıdır.
“ Başvuru ve Usulü” başlıklı 17. Maddesinin fıkralarını buraya aktarmadan, görüş-
lerimi açıklayacak olursam
2. Fıkra;
Bu fıkrada yer verilen düzenleme ilk inceleme konusu olduğundan daha net ya-
zılmalıydı.
Örneğin dilekçede imza yok ise ne yapılacağı da belirtilmeliydi.
3. Fıkra; I. Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu
Aynı şekilde 3. fıkrada yer verilen bentlerden bir veya birden fazlasına uygun ol-
mayan başvurular hakkında da nasıl bir işlem yapılacağı vurgulanmalıydı.
6. Fıkra;
Ücret alınmaması, harç alınmayacağı anlamına gelmeyeceğinden harçlandırma
yapılmayacağı vurgusu da yapılmalıydı.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU 141