Page 80 - KDK
P. 80
78 OMBUDSMANLIKLAR HAKKINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME
Mahkeme Yargılamalarına Üçüncü Taraf (Bilirkişi) Getirme veya Bu Va-
sıfla Müdahale Yetkisi
6.3 Ombudsmanlığın bütünlüğü, yargı sürecinden düzgün bir şe-
kilde farklılaşma ve ayrıştırmayı gerektirir. Yine de, Ombuds-
manlığın edindiği bilgi ve deneyimin, kamu menfaatine olan
mahkeme yargılamalarına katkıda bulunmak için iyi bir konum
oluşturduğu durumlar olabilir. Bu müdahalelerin yapılması için
bilinen araçlardan bir tanesi, bilirkişi olarak veya uyuşmazlık
taraflardan bir tanesi olarak sürece dâhil olmadan, mahkeme-
ye destek ve bilgi sağlayabilecek, tanınmış bir üçüncü tarafça
süregiden mahkeme sürecine dâhil olmaktır. Böyle bir yetki,
Ombudsmanlığa, yetki alanı kapsamındaki hususlarda Ana-
yasa Mahkemesi ve hatta diğer mahkemeler (uluslararası in-
san hakları mahkemeleri dâhil, örneğin Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi gibi) nezdinde dava açması yetkisi verilmesi ile
desteklenebilir. Elde edilen ilgili kanıtı açıklamak ve diğer so-
ruşturmalarda alınan ilgili kararları sunmak üzere, mahkeme-
lerinin kendilerinin belirli yargı usullerine bazen Ombudsmanı
üçüncü taraf olarak eklediği belirtilmiştir. Ombudsmanın resen
de uygulayabilmesi üzere mevcut bu görevlerin genişletilmesi
arzu edilir.
ÖNERİ 17
Ombudsmanlık, yerel mahkemeler tarafından gözetilen normal usul
güvencelerine tabi olarak, mahkeme yargılamalarına bilirkişi (ami-
cus curiae) olarak resen müdahil olmaya ve Anayasa Mahkemesi de
dâhil olmak üzere, mahkemelerde dava açmaya ilişkin açık yetkiye
sahip olmalıdır.
Bağlayıcı bulgular
6.4 Bazen Ombudsmanlığın “diş geçirmeden” bulgularını ve tav-
siye kararlarını icra edebildiği söylenir. Bunun nedeni, “yaptı-
rım yetkisi” yerine “etki yetkisini” beraberinde getiren ayrı bir
Ombudsmanlık adalet sistemidir ve mahkeme yargılamasının
usul ve kanıta dayalı kısıtlamaları karşısında bu yetki nispeten
daha sakınmasızdır. Her ne kadar adaletin sadece müzakereye