Page 135 - soma rapor 30122014
P. 135

geçen  Yargıtay  14.  Hukuk  Dairesi'nin  kararında  açıklanan  hususların  halen  geçerliliğini

               koruduğu değerlendirilmiştir.

                     1.3.2. Rödövans Uygulamasının Türk Hukukunda Gelişimi

                     3213 sayılı Kanunun "Hakların bölünmezliği, devir ve intikali" başlıklı 5 inci maddesinde

               "Madenler üzerinde tesis olunan ilk müracaat (takaddüm), arama ruhsatnamesi, buluculuk ve
               işletme ruhsatı haklarının hiç birisi hisselere bölünemez. Her biri bir bütün halinde muameleye


               tabi tutulur. Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı, devredilebilir. Durum maden siciline şerh
               edilir.  Devir  muamelesi  maden  siciline  şerh  edilmesi  ile  tamam  olur..."  denilmek  suretiyle

               hakların  bölünememesi  ilkesi  kabul  edilmiştir.  Bu  ilkenin  konulmasındaki  temel  amaç,

               şüphesiz  ki  işletilmesinde  kamusal  yarar  olan  madenlerin  ekonomik  ve  akılcı  olarak
               değerlendirilmesini  sağlamaktır.  Ancak  emredici  nitelikte  olan  bu  kanun  hükmüne  rağmen

               uygulamayla  ortaya  çıkan  ruhsat  sahibi  ile  işletmeci  arasında  yapılacak  kira
               sözleşmeleri/rödövans sözleşmeleri vasıtasıyla hukuki olmasa da fiili olarak sınırlar belirlenip,

               ruhsatların bölünmesi gerçekleştirilerek bu hüküm aşılmıştır.

                     Rödövans  sözleşmelerinin Türk madencilik  sektöründe tarihi  gelişimine  bakıldığında;

               Maden Yönetmeliğinin 32 nci maddesini değiştiren 06/11/1990 tarih ve 20687 sayılı Resmi
               Gazete'de yayımlanan Yönetmelik hükmüyle rödövans sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren

               bir  ay  içerisinde  MİGEM'e  bildirme  ve  uygun  görüşünün  alınması  düzenlemesi  getirilerek

               rödövans  ve  maden  kirası  sözleşmesinin  varlığının  kabul  edildiği  anlaşılmaktadır.
                     Ayrıca Danıştay'ın  1. Dairesi'nin 31/02/1997 tarih ve 1997/3 Esas, 1997/13 Karar sayılı

               istişari  görüşüyle  madenlerle  ilgili  rödövans  benzeri  sözleşmelerin  niteliği  gereği  üçüncü

               kişilere karşı ileri sürülebilecek haklar içermesi nedeniyle bu tür sözleşmelerinin aleni maden
               siciline işlenmesi kabul edilmiştir. Ancak Maden Kanunu'nda yer almaması sebebiyle yasal

               dayanağı olmayan rödövans uygulamasının yönetmelikte bir paragraf ilavesi ile düzenlenmesi
               birçok açıdan tartışmalara mahal vermiştir.


                     Bahsi  geçen  Yönetmelikteki  "...Sözleşme  hükümlerine  dayanılarak  yapılacak
               işletmecilikte taraflar arasında çıkan anlaşmazlıkların, maden ruhsat sahasındaki faaliyetlerin

               aksamaması, rezervlerin teknik yönden en iyi biçimde işletilmesini teminen, sözleşme hükümleri
               de  dikkate  alınarak  sahadaki  faaliyetlerin  denetimi  ve  yürütülmesi  hususunda  Bakanlık

               tarafından  yapılan  incelemeler  sonucunda  verilecek  Bakanlık  kararı  geçerlidir.”,

               düzenlemesinin  idare  üzerinde  yarattığı  zorluklar  nedeniyle  Bakanlık,  kendisine  yüklenen
               sorumluluklardan  kurtulmak  gayesiyle  03/02/2005  gün  25716  sayılı  Resmi  Gazete’de

               yayımlanan  Maden  Kanunu  Uygulama  Yönetmeliği’nin  geçici  2  nci  maddesiyle,  rödövans

                                                           121
   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140