Page 159 - sosyal-haklar-ve-alanlar
P. 159
Basın özgürlüğü demokrasinin “olmazsa olmaz “koşuludur. Doğaldır ki,
basının bu ayrıcalıklı konumu ve hukuk düzeninin kendisine tanıdığı öz-
gürlük, tüm özgürlükler gibi, yine hukuk düzenince çizilen sınırlara tabidir.
Basın, yaptığı yayınlarda gerek Anayasa’nın temel hak ve özgürlükler bölü-
münde yer alan ve gerekse Medeni Kanun ve ayrıca özel yasalarda güvence
altına alınmış olan, kişilik haklarına saygı göstermek, bunlara saldırı nite-
liği taşıyabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenle, bazı durumlarda basın özgürlüğü ile kişilik hakları çatışabi-
lir. Buna göre kişilik haklarına yönelik bir saldırının hukuka uygun olarak
değerlendirilebilmesi için saldırıya ilişkin yararın, kişilik haklarının korun-
masına ilişkin yarara nazaran üstün tutulması gerekir.
Basının, kamu görevi yaparken göz önünde tutulan amaç ile kişilik hak-
larına verilen zarar arasında açık bir oransızlık varsa, objektiflikten ayrılıp,
haber sınırını aşarak, genişletici ve yanlış yorumlarda bulunarak, gerçek
dışı haber verilir, yersiz şekilde onur kırıcı sözler kullanılır, dürüstlük ku-
ralına aykırı davranılır ve kişisel nedenlerle salt sansasyon yaratmak için
yayın yapılırsa bu hukuka aykırı olur. ( Prof.Dr.S.Kateni Haksız Fiillerde
Hukuka Aykırılık Unsuru 1964 sh.202 ve devamı, Prof.Dr.M.A.Kılıçoğlu,
Ş.H.ve Ö.el Yaşama Basın Yoluyla Saldırılarda Hukuksal Sorumluluk 1993
sh.125 ve devamı )
Hukuka uygunluk sorununun aşılabilmesi açısından, gerek devamlılık
kazanan yargısal kararlarda ve gerekse öğretide ifade edilen görüşlerden
hareketle, Hukuk Genel Kurulunca’da benimsenen ilkelere göre; basının
haber verme fonksiyonunu yerine getirirken kullanacağı bu hakların sını-
rı;haberde gerçeklik, kamu yararı ve toplumsal ilgi, güncellik, konu ile ifade
arasında düşünsel bağlılık yani özle biçim arasında denge kuralları ile be-
lirlenmiştir.
Haber verme, eleştiri, yorum ve uyarma ancak bu sınırlar için-
de kaldığı sürece hukuka uygundur. Bu kurallardan herhangi biri-
ne ters düşülmesi halinde “kamu yararı / kişilik hakları”dengesi
bozulur. Norm ihlal edilir ve hukuka aykırılık doğar.
Yayınladığı olayın doğruluğunu ve gerçekliğini araştırmak gazetecinin
görevidir. Bununla birlikte, gazetecinin bir olayı doğru kabul edebilmesi
için arayacağı desteklerin, objektif yönden güven verici ve inandırıcı olma-
sının ölçüsü belirlenirken yayıncılığın özel durumu gözetilmelidir. Ancak,
yayınlanacak haber üçüncü kişilere ağır bir zarar verebilecekse, doğruluğun
158 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU