Page 162 - sosyal-haklar-ve-alanlar
P. 162

niteleme,  değerlendirme  yapılarak,  haberin  bir  bölümüyle  uygun
            düşmeyen, küçültücü, toplumun bir kesimine yönelik hakaret, küfür,
            onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar ile müstehcen içe-
            rikli söz ve ifadeler kullanılacak olursa artık kişilik hakları ile çatışan
            basın özgürlüğüne üstünlük tanımak olanaksız hale gelecektir.
               29)  Somut olayda; şikayet edilen idare, şikayetçi ... Gazetesi’nin
            02.07.2013 tarihli nüshasında yazar ... tarafından kaleme alınan “Tür-
            kiye, Brezilya, Mısır…Her soruya bir cevabım var! “başlıklı köşe yazısında
            kullanılan küfür niteliğindeki “ulan salak oğlu salaklar”, “ulan köpek
            oğlu köpek”, ulan kaltak”, “ulan pezevenk “ifadelerinin Basın Ahlak
            Esasları Hakkında 129 sayılı Genel Kurul Kararının 1. maddesinin (e)
            ve (h) bentlerini ihlal ettiği gerekçesiyle 195 sayılı Kanunun 49. Mad-
            desi uyarınca ... Gazetesi’nin resmi ilan ve reklamlarının üç gün süre
            ile kesilmesine karar vermiştir.
               30) Şikayete konu cezayı gerektiren köşe yazısında yer alan ifadeler
            küfür, sövme niteliğinde olup; bu ifadeler toplumumuzun genel ahlak
            anlayışına ve basın yayın politikalarına uygun bulunmamaktadır. Köşe
            yazısında bu tarz ifadelerin yer alması; basının kamu yararı amacına
            zarar vermekle birlikte kişilerin onur, şeref, saygınlık gibi kişilik hak-
            larına saldırıda bulunmaktadır. Her ne kadar basının, sert değerlen-
            dirme, genişletilmiş eleştiri yapma hak ve yetkisi bazı durumlarda söz
            konusu olsa da; hakaret ve küfür içerikli bu ifadelerin basın ve ifade
            özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığını kabul etmek mümkün değildir.
               31) Şikayetçinin başvuru dilekçesinde bahsettiği ve 17, 18, 19, 20
            ve 21 numaralı paragraflarda bahsedilen AİHM kararları basının, ünlü
            kişiler özellikle kamu gücünü elinde bulunduran idareciler, siyasetçiler
            ve hükümet hakkında yaptığı eleştirilerde uygulama alanı bulmakta-
            dır. Şikayetçi, belirli bir bireyi işaret etmediğini ve yazının genelinde
            yapılan yorumun doğru olduğunu söyleyerek bu tür ifadelerin haklı
            olduğunu  savunmaktadır. Kuşkusuz  ki, yazar yukarıda  bahsi  geçen
            AİHM kararlarında sayılan politikacı, kamu görevlisi ya da hükümeti
            kastetmeden, toplumun bir kesimine ilişkin küfür içerikli söylemlerde
            bulunmaktadır. Yazıda ileri sürülen hususlar doğru olsa bile küfür içe-
            rikli bu tür söylemlerin kullanılarak yazının kaleme alınması 30 numa-
            ralı paragrafta açıklanan “uygun araç “ölçütüyle bağdaşmamaktadır.






                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  161
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167