Page 202 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

Öncelikle; gerek ülkemizdeki yabancıları doğru analiz edebilmek ve bu kişilere verilecek
hizmetleri doğru planlayabilmek, gerekse ülke güvenliğine yönelik tehditleri kontrol
altına alabilmek amacıyla, yabancılarla ilgili veri kalitesinin mutlaka arttırılması ve
kayıtların gerekli tüm bilgileri (yaş, cinsiyet, uyruk, medeni hal, çocuk sayısı, bakmakla
yükümlü olduğu kişiler, engellilik durumu, eğitim durumu, hassas grup içerisinde yer
alıp almadığı, yer alıyorsa nedeni, Türkiye’deki açık adresi vb.) içerecek şekilde tutulması
gerekmektedir. Bu çerçevede GİGM tarafından BMMYK ile birlikte ilk olarak 7 Ocak
2017 tarihinde Hatay’da açılışı yapılan “Türkiye’de Geçici Koruma Kapsamında Bulunan
Suriyelilerin Kayıtlarının Güncellenmesi Projesi” memnuniyet yaratmıştır.

Söz konusu bilgilerin doğru bir şekilde toplanmasının yanı sıra, Suriyelilere hizmet
sunulabilmesi ve gerekli işlemlerin ifa edilebilmesi için, GİGM’in gerekli olan tüm
bilgilerin eksiksiz ve en hızlı şekilde ilgili kurumlarla paylaşılması yönünde gerekli
önlemleri alması fazlasıyla önemlidir.

Bu hususlara ilaveten, farklı kurumların yabancılara yönelik olarak, kendi görev
sahalarına göre derlediği farklı bilgilerin önüne geçilmesinin önemli olduğu; bunun için
ise yabancılarla ilgili bu verilerin tek elden (Göç-Net üzerinden) yönetilmesi gerektiği;
bu çerçevede ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, sadece kendi görev alanlarıyla ilgili
olarak Göç- Net üzerinden veri girişi yapma yetkisi verilebileceği (veri silme işleminin
ise ancak özel yetki çerçevesinde kontrollü biçimde yapılabileceği); böylelikle bu konuda
toplanan verilerde de bütünlük ve yeknesaklık sağlanabileceği değerlendirilmektedir.
D. Yeni Yasal ve İdari Düzenlemelere Gidilmesinin Değerlendirilmesi

Türkiye’deki Suriyelilerin 3,4 milyonu aşan sayısı, Suriyeli olmayanlar ile birlikte mülteci
sayısının 3,5 milyonu bulması, son derece ciddi bir durumla karşı karşıya kalındığını ve
sürecin yönetilmesi için 2011 yılı öncesinden farklı bir yaklaşımla konunun ele alınmasına
ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Dünyanın başka bölgelerinde 5-10 bin mülteci sayısı
bile ülkeleri tedirgin ederken, beş yılda 3,5 milyon mülteci sayısına ulaşan Türkiye’nin
–mülteciler kısa zaman içinde ülkelerine dönecek olsalar bile- yeni yasal düzenlemelere
ve kurumsal yapılara ihtiyaç olup olmadığı hususu titizlikle değerlendirilmelidir.

Ülkemizdeki yabancıların sayısında son dönemde yaşanan artış ve bu kişilere sunulan
hizmetlerin niteliği ve çeşitliliği gibi unsurlar dikkate alındığında, gerek fiziki gerekse
insan kaynağına ilişkin mevcut kapasitenin güçlendirilmesi önem taşımaktadır. Bu
ihtiyaç saha çalışmalarında da sıklıkla ifade edilmiştir. Görüşmelerde farklı kurum ve
kuruluşlarca, göç/iltica alanında önceden belirlenmiş bir politika ve strateji dahilinde
hareket edilmesinin fazlasıyla önem taşıdığı birçok kez dile getirilmiş; ayrıca, çok
boyutlu ve bütüncül bir göç politikası ve stratejisinin oluşturulması ve bu konuda yapılan

202 TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU