Page 220 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 220
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Halen GEM’lerde “gönüllü öğretmen” olarak görev alan 13 bini aşkın öğretmenin,
devlet okullarına aktarılacak Suriyeli çocuklar için Arapça dersi vermesi konusunda
planlamaların yapılması gerekmektedir. “Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine
Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi” bu bakımdan da Suriyeli çocuklara Arapça
öğrenmeleri için önemli imkânlar sunmayı hedeflemektedir.
Suriyeli çocukların sayısal büyüklüğü ve daha da önemlisi alfabe ve dil farklılığı, 2017- 2018
eğitim-öğretim yılında 5-17 yaş aralığındaki Suriyeli çağ nüfusunun 970 bini aştığı göz
önünde bulundurulduğunda, Arapça eğitim verecek bir sistem ve kapasite geliştirmenin
önemli zaman ve finansman gerektireceği, Türk eğitim sisteminin Suriyeli çocuklardan
kaynaklanan ilave büyük bir yük ile karşı karşıya kalacağı açıktır. Bazı bölgelerde çok
yüksek sayıdaki Suriyeli çocuğun varlığı, kapasite sorununu daha da arttırmaktadır.
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerine göre, Türkiye’deki ilkokullarda öğretmen
başına ortalama 19, ortaokullarda 18, genel liselerde 20, mesleki ve teknik liselerde ise
14 öğrenci düştüğü bilinmektedir. Bu çerçevede Türkiye’de bütün Suriyeli çocuklar için
yaklaşık olarak 45-50 bin arasında yeni öğretmene ve 29-30 öğrenciye bir derslik olarak
hesaplandığında yaklaşık 30 bin ilave dersliğe ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır. Türk
öğretmenlerin, alfabeleri de farklı olan yabancı çocuklara Türkçe öğretme konusunda
donanımlı olması için, en az 3 ay süreli ön eğitimlere ihtiyaç olacağı; bu öğretmenler önce
“Türkçe bilmeyen yabancılara Türkçe öğretme” sertifikasyon kurslarına alınmalarının
gerektiği değerlendirilmektedir.
Eğitimsiz bir neslin yetişmesi şüphesiz ki uzun vadede suç oranlarının artmasına sebep
olabilecektir. Ayrıca eğitim sosyal uyumun çok önemli bir parçasıdır. Bu nedenle alınacak
önlemlerin, Suriyeli çocukların eğitime erişimlerini kolaylaştırarak okullaşma oranının
artmasını sağlayacak şekilde olması gerekmektedir. Yine bu amaca yönelik olarak,
Suriyeli ailelerin bilinçlendirilmelerine ve olası endişelerini gidermeye yönelik çalışmalar
yapılmasının, bu çalışmaların sahada hane ziyaretlerini de kapsayacak şekilde organize
edilmesinin, çocuklarını okula gönderen Suriyeli ailelere ekonomik destek sağlayacak
yardım programlarının uygulanmasına devam edilmesinin, Suriyelilerin yoğun olarak
yaşadıkları bölgelerdeki okullara öncelik verilmek üzere Arapça bilen rehberlik
öğretmenlerinin görevlendirilmesinin, geçici koruma kimlik kartı bulunmayan çocukların
eğitim hayatından mahrum kalmamalarını teminen okullara kabul edilmelerine yönelik
uygulamanın tüm illerde standart olacak şekilde gerçekleştirilmesinin önemli olduğu
düşünülmektedir.
Bu aşamada Türkçenin yabancı bir dil olarak öğretilmesinin ayrı bir uzmanlık alanı
olduğundan hareketle öğretmenlerin özel olarak eğitilmeleri gerekmektedir. Bu
anlamda, Yunus Emre Enstitüsü tarafından okul öncesi ve ilkokul düzeyindeki hedef
220 TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU