Page 70 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 70

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



            ‘ULUSLARARASI KORUMA’YA İLİŞKİN

            ULUSLARARASI SÖZLEŞME VE DÜZENLEMELER




            I. Birleşmiş Milletler Sözleşme ve Belgeleri ile Bazı Temel İlkeler


            Uluslararası koruma hukukuna temel olan Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri  ‘İnsan
            Hakları Evrensel Beyannamesi’ ile başlatılabilir. Bu Beyanname ‘sığınma’yı bir insan
            hakkı olarak görmekte ve 14’üncü maddesinin birinci fıkrasında herkesin zulüm altında
            başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı olduğunu ifade
            etmektedir. Ancak Beyanname,  siyasal  nitelik  taşımayan suçlardan  veya  Birleşmiş
            Milletler’in amaç ve ilkelerine aykırı eylemlerden doğan kovuşturma durumunda
            bu haktan yararlanılamayacağını da aynı maddenin ikinci fıkrası ile hüküm altına
            almaktadır.

            Hâlihazırda uluslararası koruma hukukunun temelini teşkil eden uluslararası sözleşme
                                                                                          59
            ise  1951 tarihli ‘Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’dir.
            Toplam 46 madde ve eklerinden oluşan Sözleşme, Birleşmiş Milletler Antlaşması ve
            İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne atıfla başlamaktadır. Sözleşmenin ilk maddesi
            ‘mülteci’ tanımına ilişkindir. Sözleşmenin bu maddesi incelendiğinde dikkati çeken
            husus,  uluslararası  koruma  sisteminin  tarihsel  gelişiminin  ele  alındığı  raporun  IV.
            Bölümünde de belirtildiği üzere, Sözleşmenin, mülteci tanımı bakımından bir tarih
            sınırlamasını ve “opsiyonel” bir coğrafi sınırlamayı barındırmasıdır. 1’nci maddenin
            “A” bendinin ikinci paragrafına göre, Sözleşme “1 Ocak 1951’den önce meydana gelen
            olaylar sonucunda ve ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi
            düşünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı
            olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da
            söz konusu korku nedeniyle, yararlanmak istemeyen; yahut tabiiyeti yoksa ve bu tür
            olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen
            veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen her şahsa” uygulanacaktır. Aynı
            maddenin “B” bendinin birinci paragrafına göre ise; “1 Ocak 1951’den önce meydana
            gelen olaylar” ifadesi ya  “1 Ocak 1951’den önce Avrupa’da meydana gelen olaylar”
            ya da “1 Ocak 1951’den önce Avrupa’da veya başka bir yerde meydana gelen olaylar”
            anlamında anlaşılacak ve her Taraf Devlet bu Sözleşmeyi imzaladığı, tasdik ettiği veya
            ona katıldığı sırada bu Sözleşmeye göre taahhüt ettiği yükümlülükler bakımından
            bu ifadenin kapsamını belirten bir beyanda bulunacaktır. İşte ülkemiz de bu madde


            59 Bkz. BMMYK’nın resmi internet sayfası(http://www.unhcr.org/en- us/protection/convention/3d9abe177/
            reservations-declarations-1951-refugee-convention.html); erişim tarihi: 20/08/2016.


         70   TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75