Page 71 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 71
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
kapsamında “Avrupa’da meydana gelen olaylar” ile ilişkilendirilen bir ‘mülteci’ tanımını
tercih etmiş, böylece Avrupa dışındaki olaylardan kaynaklanan durumlar nedeniyle
Türkiye’ye gelenlere mülteci statüsü verilmeyeceğini beyan etmiştir.
Anılan Sözleşmenin 33’üncü maddesi ise uluslararası koruma hukukunun en temel
ilkelerinden biri olan “geri göndermeme” (non-refoulement) ilkesini içermektedir.
Bununla birlikte, Sözleşmede bu ilkenin istisnaları da düzenlenmiştir. Bu Sözleşmeyle
ilgili diğer bir önemli husus ise ülkemizin bu Sözleşme ile ilgili ihtirazi kaydıdır. Buna
göre ülkemiz bu Sözleşmeyi, “Bu Sözleşmenin hiç bir hükmü, mülteciye Türkiye’de Türk
uyruklu kimselerin haklarından fazlasını sağladığı şeklinde yorumlanamaz” kaydı ile
onaylamıştır.
Söz konusu Sözleşmenin kabulünden sonra yaşanan yeni gelişmeler nedeniyle ve
herkesin eşit hukuki bir statüden yararlanabilmesi amacıyla, Sözleşmeye ek niteliğindeki
‘Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin New York Protokolü’ taraf devletlerce 1967
60
yılında imzalanmıştır. Protokolün uluslararası koruma hukuku bakımından en önemli
maddesini taraf devletleri hiçbir tarihi sınırlama olmaksızın mülteci statüsünü verme
61
yükümlülüğü altına alan 1’inci maddesi oluşturmaktadır. New York Protokolü ile
birlikte, günümüzde 1951 Cenevre Sözleşmesi’ndeki tarih sınırlamasını muhafaza eden
akit taraf kalmamış olmakla birlikte, hâlihazırda aralarında ülkemizin de bulunduğu
dört ülke (Kongo, Madagaskar ve Monako) Protokolün 1’nci maddesinin üçüncü
maddesi ile ihtirazi kayıtlar ve beyanlarla ilgili 7’nci maddesinden yararlanarak,
coğrafi sınırlama/çekince hakkını hala sürdürmektedir. Diğer ifadeyle, ülkemiz, tarih
sınırlamasını kaldırmış olmakla birlikte, coğrafi sınırlamasını muhafaza etmeye devam
etmektedir.
Mültecilerin korunması alanında Birleşmiş Milletler’in yukarıda açıklanan uluslararası
düzenlemelerine ilave olarak, hâlihazırda Birleşmiş Milletler’e bağlı bir Mülteciler
Yüksek Komiserliği teşkilatı da bulunmaktadır. Bu teşkilatın çalışma usul ve esasları
ise Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Tüzüğü ile
62
belirlenmiştir. Bu Tüzüğün 4’üncü maddesi uyarınca, önce Danışma Komitesi, daha
sonra Birleşmiş Milletler Mülteci Fonu (UNREF) Yürütme Komitesi, en son olarak
60 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ne 144, 1967 tarihli New York Protokolü’ne ise 145 devlet taraftır. İki
devlet (Madagaskar, Saint Kitts ve Nevis) sadece Sözleşme’ye, üç devlet (ABD, Cape Verde, Venezuela) ise
sadece Protokol’e taraftır. Bkz. Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi
Temsilciliği’nin “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği” konulu bilgi notu, http://cenevreofisi.
dt.mfa.gov.tr/ShowInfoNotes.aspx?ID=203413; erişim tarihi: 20/08/2017.
61 Protokol metni için bkz. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, “Mültecilerin Statüsüne İlişkin 1967 Protokolü”, http://
www.goc.gov.tr/files/files/M%C3%9CLTEC%C4%B0LER%C4%B0N%20HUKUK%20STAT%C3%9
CS%C3%9CNE%20%C4%B0L%C4%B0%C5%9EK%C4%B0N%201967%20PROTOKOL%C3%9C(1).
pdf; erişim tarihi: 20/08/2017.
62 BMMYK Tüzüğü için bkz. BMMYK’nın resmi internet sayfası (http://www.unhcr.org/en- us/protection/
basic/3b66c39e1/statute-office-united-nations-high-commissioner-refugees.html); erişim tarihi: 20/08/2017.
TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU 71