Page 79 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 79

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU




            olmasına rağmen, Birlik içerisinde müktesebat ile tartışmaların bittiğini, ayrıca AB
            ülkelerinin her zaman bu müktesebata uygun hareket edebildiğini söylemek güçtür.
            C. Afrika ve Amerika Kıtası Sözleşme ve Düzenlemeleri


            Ülkemizi doğrudan ilgilendirmemekle birlikte, yukarıda belirtilenler dışında da
            uluslararası koruma hukukunun gelişimine katkıda bulunan çeşitli uluslararası sözleşme,
            belge ve mekanizmalar mevcuttur. Bunlardan biri, ‘Afrika’daki Mülteci Sorunlarının
            Özel  Yönlerini Düzenleyen Afrika Birliği Örgütü Sözleşmesi’dir.  Bu  Sözleşme,
            Cenevre Sözleşmesi’ndeki mülteci tanımına ek olarak, menşe ülkesinin ya da vatandaşı
            olduğu ülkenin bir bölümünde ya da tümünde, dış saldırı, işgal, yabancı egemenliği ya
            da kamu düzenini ciddi biçimde bozan olaylar nedeniyle daimi ikamet ettiği yeri terk
            etmeye zorlanan kimseleri de ‘mülteci’ olarak tanımlamaktadır.

            Benzer bir şekilde ‘Orta Amerika, Meksika ve Panama’daki Mültecilerin Yasal
            ve İnsancıl Problemlerden korunması Hakkında Uluslararası Konferans Dizisi’
            neticesinde kabul edilen  ‘Cartegana Bildirgesi’nde,  ‘mülteci’ tanımı içerisine,
            Cenevre Sözleşmesi ve Ek Protokolünde tanımlanan kimselere ilave olarak, yaygın
            şiddet, dış saldırı, iç çatışmalar, yaygın insan hakları ihlalleri ya da kamu düzenini
            ciddi olarak bozan diğer durumlardan dolayı yaşamları, güvenlikleri ya da özgürlükleri
            tehdit altında olduğu için ülkelerinden kaçan kişilerin de girmesi gerektiği ifade
            edilmektedir.

            Uluslararası koruma hukukuna ilişkin olarak, yukarıda sıralananların dışında, bir insan
            hakları koruma mekanizması olan  Amerika Kıtası İnsan Hakları Mahkemesi’nin
            (Corte Interamericana de Derechos Humanos) de kararları bulunmaktadır. Mahkeme
            kararlarında ilgi çekici olan nokta, Amerika İnsan Hakları Sözleşmesi’ne yapılan
            atıfların dışında, Cenevre Sözleşmesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar ve
            içtihatlarına yapılan atıfların yoğunluğudur. Bu durum uluslararası koruma hukukunun
            dinamik ve etkileşime açık yapısının bir örneğini teşkil etmektedir.





















                                                                   TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU  79
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84