Page 66 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 66
1. GÜN
itibarıyla barış olan bir din, selam olan bir din terörle yan yana getirilemez.
Bu çok ciddi bir bizler için operasyondur, böyle bir operasyonu biz kabul
edemeyiz, bunu bütün dostlara söylüyoruz.
Değerli dostlar, küreselleşen, giderek büyük bir köye dönüşen bir dünya-
da hiç kimse diğerinin sorununa bigâne kalamaz, acının rengi yoktur. Ka-
derimiz ve kederimiz ortaktık. Sorunlar görmezden gelinerek çözülemez.
Şayet huzur istiyorsak, barış istiyorsak, yönümüzü sınırlarımızdan içeri de-
ğil, kriz ve çatışmaların olduğu yerlere çevirmeliyiz. Kendi güvenliğimizin
komşularımızın emniyetinden geçtiğini unutmamalıyız. Son yıllarda yaşa-
dığımız acı hadiseler, Halep, Bağdat, Musul yanarken, Antep, Brüksel ve
Berlin’in huzur içinde olamayacağını göstermiştir. Öyleyse yapılması gere-
kenler bellidir.
Akdeniz’in onbinlerce mültecinin bedenini yutan büyük bir kabristana
dönüşmesini engelleyecek çözümler ortadadır. Biz fedakârlık yapılma-
dan, yükler paylaşılmadan, kurulan kanlı sömürü düzeni değiştirilmeden
mülteci ve göç sorununun üstesinden gelinemeyeceğini söylüyoruz. Eko-
nomik çıkarlar adına çatışmaların körüklenmediği, etnik, dini ve mezhebi
gerilimlerin tırmandırıldığı politikaların, yaşanan sorunların çaresi olma-
dığını ifade ediyoruz. Bugün topraklarında 3 milyon mülteciyi barındıran
Türkiye’nin, tarihten damıttığı son 6 yılda yeniden harmanladığı tecrübe-
lerinin son derece kıymetli olduğuna inanıyorum. Aynı şekilde misafirleri-
mizin kendi ülkelerinde gördükleri, yaşadıkları deneyimleri de her açıdan
önemsiyorum. Özellikle Afrika ülkelerindeki deneyimleri çok ama çok çok
anlamlı buluyorum.
Sempozyum boyunca tüm bu tecrübelerin enine boyuna konuşulup tartı-
şılacağına, tüm dünyaya yol gösterecek önerilerin ortaya konacağına ina-
nıyorum.
Bu düşüncelerle sempozyumun icrasında emeği geçenleri tekrar tebrik edi-
yorum, sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla.
64