Page 267 - yargi-ozel-raporu
P. 267

(469) Yargısal aktivizm, dünyadaki birçok ülkenin anayasa yargısı
                      işlevini gören kurumlarına yöneltilen eleştirilerin başında gelmekte-
                      dir. AYM, son yıllardaki uygulamasıyla kendisine yöneltilen eleştiri-
                      leri hafifletmeye başlamıştır.  Ancak bunun kalıcı olabilmesi için
                                              213
                      Mahkemenin kurumsal teamüllerini hak temelli hale getirmesi ve
                      demokratik hukuk devleti idealine bağlı köklü içtihatlar üretmesi
                      gerektiği değerlendirilmektedir. Aksi takdirde anayasaya hüküm
                      konmalıdır.

                      (470) Bununla birlikte, AYM Başkanlarının geçmişte yargısal akti-
                      vizm bağlamında da değerlendirilebilecek siyasi eylem ve söylem-
                      lerde bulundukları görülmektedir. Birçok Mahkeme Başkanı, çeşitli
                      vesilelerle gerçekleştirdikleri konuşmalarında siyaseti etkileme amacı
                      güden, yasama organını yönlendirici mahiyette ifadeleri kullanmak-
                      tan çekinmemişlerdir. Geçtiğimiz yıllarda yoğun bir şekilde karşımı-
                      za çıkan bu durum, Mahkemeyi güncel siyasetin bir aktörü haline
                      getirmiş ve kararlarının güvenilirliğini olumsuz yönde etkilemiştir.
                      Mahkeme Başkanlarının tutumlarını aydınlatmak adına bunlardan
                      birkaç tanesine değinmek faydalı olacaktır.
                      (471) AYM’nin 25/04/2014 tarihinde yapılan 52. Kuruluş Yıldönü-
                      mü Töreninde dönemin Başkanı;

                      “2010 yılındaki anayasa değişikliğine kadar, Anayasa Mahkeme-
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      si’nin özgürlük, demokrasi,  laiklik ve sosyal hukuk devleti konu-
                      larındaki    sınırlayıcı ve daraltıcı anlayışından mağdur olanların
                      bugün,    bireylerin hak ve özgürlük alanını genişleten, önündeki
                      engelleri kaldıran, evrensel standartları hayata  geçiren bir anlayışa
                      dönüşmüş olan Mahkeme kararlarından rahatsızlık duymalarını ya-
                      şadıkları garip bir çelişki olarak görüyoruz. Bizler adil olmayı kutsal
                      bir görev kabul eden  bir medeniyetin mensupları olarak, gücün ve
                      şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız.
                      Dün hak ihlaline uğrayanların nasıl yanında yer alınmışsa, bugün
                      de kimliği, kişiliği, gücü ve rütbesi ne olursa olsun, hak ihlaline se-
                      bep olan herkesin karşısına, aynı adalet gömleğiyle çıkmaya devam
                      edeceğiz.  Mahalle baskısı ile yargı mensuplarının görüş, düşünce ve
                      kararlarının etki altına alınma çabaları, adaletin kutsallığına inanmış

                      213 ÖZBUDUN, Türk Anayasa Hukuku, sf. 472-473.



                      240
   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272