Page 429 - yargi-ozel-raporu
P. 429
Ancak istinaf sisteminde BİM tarafından verilen bazı kararlara karşı
Danıştay’a temyiz yolunun açık olması nedeniyle tarafların aleyhine
verilen kararları temyiz etmesinin önüne geçilmesinin üzerinde dü-
şünülmesinde fayda bulunmaktadır.
(872) VUK’un 377 nci maddesinin dördüncü fıkrasında; “Vergi
dairesi başkanlıkları ile vergi daireleri, Maliye Bakanlığı Gelir İda-
resi Başkanlığınca belirlenen tutarları aşan davalarda Gelir İdaresi
Başkanlığının (İl özel idareleri ile belediyeler, valilerin) muvafakatını
almadan vergi mahkemesi kararları aleyhine temyiz yoluna gidemez-
ler” düzenlemesi bulunmakta, beşinci fıkrasında ise “Gelir İdaresi
Başkanlığı, tespit edeceği hadlerle sınırlı olmak şartıyla, muvafakat
verme yetkisini vergi dairesi müdürlüklerinin taraf bulunduğu dava-
lar için vergi dairesi başkanlıklarına ve/veya defterdarlıklara devre-
debilir” ifadesi yer almaktadır. Söz konusu düzenlemeler uyarınca,
Gelir İdaresi Başkanlığınca yayımlanan tebliğlerle muvafakat verme
yetkisi belirli parasal sınırlar dâhilinde vergi dairesi başkanlıklarına
ve vergi dairesi müdürlüklerine devredilmektedir.
(873) Uygulamada çok az sayıda da olsa Gelir İdaresi Başkanlı-
ğı veya vergi dairesi başkanlıkları tarafından bazı kararların temyiz
edilmesine muvafakat verilmediği ve muvafakat sisteminin kısmen
de olsa fayda sağladığı görülmektedir. Bu nedenle bu müessesenin
Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
diğer bakanlıklar nezdinde de ihdas edilerek, daha fazla işlerlik
kazandırılması için bu yetkinin mümkün olduğunca en yüksek
hiyerarşik amire verilmesi, gerekirse de ilgili idareler nezdinde
bu konuya özgü uzmanlaşmış birimlerin kurulmasında fayda
bulunmaktadır.
(874) Anayasanın 141 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Bütün
mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmü yer
almaktadır. Ayrıca mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının adil
yargılanma hakkının unsurlarından biri olduğu kabul edilmektedir.
AYM tarafından son yıllarda verilen kararlarda; “Mahkeme kararla-
rının gerekçeli olması adil yargılanma hakkının unsurlarından biri
olmakla beraber, bu hak yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve
savunmaya ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi şeklinde anlaşılamaz. Bu
nedenle, gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteli-
402