Page 48 - yargi-ozel-raporu
P. 48

1.a. 2013 yılı ceza mahkemelerinde yıl içinde açılan ve karara bağla-
                   nan dava sayısı incelendiğinde; 1.553.836 dava açılıp, 1.743.048’inin
                   (devredenler dâhil) sonuçlandığı;

                   1.b. 2014 yılı ceza mahkemelerinde  yıl içinde  açılan ve kara-
                   ra bağlanan dava sayısı incelendiğinde ise; 1.486.296 dava açılıp,
                   1.618.250’sinin sonuçlandığı (devredenler dâhil) tespit edilmiştir

                   Adalet Bakanlığının anılan yazısına istinaden,
                   2.a 2013 yılında ceza mahkemelerinde karara bağlanan davalarda
                   sanıklar hakkında verilen karar sayıları incelendiğinde, 2013 yılında   Bölüm 1 Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Ceza Yargılaması, Soruşturma ve Kovuşturma
                   1.605.337 mahkûmiyet hükmü verilirken, 840.228 davanın beraat
                   ile sonuçlandığı;
                   2.b. 2014 yılında ise 1.455.983 mahkûmiyet kararına karşılık,
                   806.649 beraat kararı verildiği görülmektedir.

                   (35) Yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı gibi ülkemizde ceza yargı-
                   lamasında iş yükünü artıran sebeplerin başında, iddianamelerin hu-
                   kuki isabet oranındaki yetersizliği gelmektedir. Yani açılan davaların
                   büyük bir kısmı beraatla sonuçlanmaktadır. Bunun en büyük nedeni
                   kamu davası açma ölçütü olan ve CMK’nın 170 inci maddesinin
                   ikinci fıkrasında düzenlenen “yeterli şüphe” kavramıdır. Buna göre
                   çoğu savcı sorumluluk almayıp basit şüphe ile dava açmaktadır. Bu
                   sorunun üstesinden gelmek için, savcılar, delilleri lehe ve aleyhe
                   olacak biçimde yorumlamalı, soyut ve sübjektif değerlendirme-
                   den kaçınmalı, suçun işlendiği hususunda maddi ve gerçekçi de-
                   lillere göre dava açmalıdır. “Yeterli şüphe”, “basit şüphe” olarak
                   algılanmamalıdır. Bu durum, masumiyet karinesinin örselenmesi-
                   ne de neden olmaktadır.

                   (36) Ne yazık ki çoğu zaman savcıların basit şüphe ile dava açtıkları
                   görülmektedir. Zira savcılar dava açarken sorumluluk almak isteme-
                   mektedir. Ceza hukukunu ilgilendirmeyen hukuki uyuşmazlıkların
                   bile mahkeme önüne getirildiği görülmektedir. Çoğu savcı dava açıl-
                   ması halinde sorumluluktan kurtulacağını düşünmekte, kovuştur-
                   maya yer olmadığına dair karar vermek yerine, mahkemece beraat
                   kararı verilmesini yeğlemektedir. Genellikle etkili soruşturma yapıl-





                                                                          21
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53