Page 51 - yargi-ozel-raporu
P. 51

memiş eşlerden birinin, üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede
                      kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, aynı
                      konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, zararına olarak iş-
                      lenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmayacağı
                      belirtilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, cezayı kaldı-
                      ran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını
                      gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde,
                      takdir yetkisi bağlamında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar
                      verilebilmesi için Kanunda faile ceza verilemeyeceği hususunun açık
                      ve net bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Örneğin, TCK’nın
                      147 nci maddesinde; hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşı-
                      lamak için işlenmesi halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada
                      indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebileceği dü-
                      zenlenmiştir. Bu madde uyarınca, Cumhuriyet savcısı kamu davası
                      açıp açamama hususunda ihtiyari bir yetkiye sahiptir. Bu durumda,
                      Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermek
                      zorunda olmayıp kamu davası da açabilir. Ancak yukarıda bahsedi-
                      len TCK’nın 167 ve 316 ncı maddelerinin uygulanması halinde, fai-
                      le ceza verilemeyeceğinden Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer
                      olmadığına dair karar vermesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
                      Bu gibi durumlarda Cumhuriyet savcısınca kovuşturmaya yer olma-
                      dığına dair karar verilmesi, mahkemelerin iş yükünün azaltılmasına
                      katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      (41) Cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümleri-
                      nin veya şahsî cezasızlık sebebinin uygulanması halinde verilen ko-
                      vuşturmaya yer olmadığına dair karar ile bunların dışındaki diğer
                      sebeplerle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar arasındaki
                      en önemli fark, CMK’nın 173 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki
                      hükümden de anlaşılacağı üzere takdir yetkisinin kullanılması du-
                      rumunda kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edilemeyeceği
                      hususudur. Yani Cumhuriyet savcısının CMK’nın 171 inci maddesi
                      anlamında kamu davasının açılmaması yönündeki takdir yetkisini
                      kullanması halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı
                      itiraz olanağı bulunmamaktadır. Bu bağlamda kamu davasının açılıp
                      açılmaması tamamen Cumhuriyet savcısının yetki ve görev alanında
                      olup mahkeme denetimine tabi değildir.





                      24
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56