Page 560 - yargi-ozel-raporu

Mahkemelerce, ilgili usul hükmünün sıkı sıkıya uygulanarak ara
kararlarda raporlanması istenilen konulara ayrıntılı olarak yer
verilmesi ile bilirkişi raporlarında istenilen hususların tam ola-
rak aydınlatılması suretiyle, yargısal takdir yetkisine giren, bu
yetkiye tecavüz anlamına gelebilecek değerlendirmeler yapılma-
sının önüne geçilmesi söz konusu olabilecektir.
81- Hâkim ve Cumhuriyet savcısı sayılarının yetersizliği, yetkilendi-
rildikleri mahkeme ve konuların farklılık göstermesi hâkim ve sav-
cıların ihtisas sahibi olmalarına mani olmakta, bu durum dosyaların
gereksiz yere bilirkişi incelemesine gönderilmesine ve yargılamanın
uzamasına neden olmaktadır.

Bu bağlamda, hâkim ve savcıların meslek içi eğitim ve yüksek
lisans eğitimi almaları teşvik edilerek uzmanlaşmalarının sağlan-
ması, sahip oldukları uzmanlık alanları dikkate alınarak yetki-
lendirme yapılması, bunun neticesinde de gereksiz bilirkişi ince-
lemesi yapılmasının önüne geçilmesi sağlanabilecektir.

82- Mahkemelerce, benzer nitelikteki davalarda daha önceden gö-
revlendirilmeleri ve ehil olmaları gerekçe gösterilerek belirli bilirki-
şilerin görevlendirilmesi, bu kişilere verilen dosya sayısında artışa,
dolayısıyla raporların süresinde mahkemeye sunulamamasına ve so-
nuç itibariyle, özellikle ceza yargılamasında, davanın zamanaşımına
uğramasına sebebiyet vermektedir.

Bu konuda, HMK Bilirkişi Yönetmeliğinde değişikliğe gidilerek
her bir bilirkişiye verilebilecek yıllık azamî dosya sayısının be-
lirlenmesi, görevlendirilmenin UYAP üzerinden yapılarak bilir-
kişiye tevdi edilen dosya sayısı üst sınıra ulaştığında bu kişilere
yeni bir görevlendirme yapılmasının sistem tarafından otomatik Sonuç, Değerlendirme İle Sorunlara Yönelik Tespit ve Çözüm Önerileri
olarak engellenmesi gibi çözüme yönelik düzenlemelerin hayata
geçirilmesi ve bu önerilerin “Bilirkişilik Kanun Tasarısı” çalış-
malarında değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmekte-
dir.
83- İş yükünün yoğun olduğu adliyelerde bilirkişilerin, mahkeme
personelince, aralarında akrabalık ve/veya tanışıklık bulunan, tecrü-
besiz veya ehil olmayan kişiler arasından seçildiği şeklinde yorumlar

533