Page 556 - yargi-ozel-raporu
P. 556
demokrasinin temel kurumu olan parlamentolar üzerinde
vesayet kurmasını engelleyecektir. Ayrıca anayasa mahkemesi
ve parlamento arasında yaşanan gerilimin kimi zaman parla-
mento lehine sonuçlanması demokratik iradenin tecessümü
açısından kazanım olarak nitelenebilecektir
b) Yukarıdaki önerinin kabul edilmemesi halinde anayasa de-
ğişikliğiyle, kanunlarla ilgili iptal kararlarına ilişkin “TBMM
yorumu” sistemi getirilerek AYM kararının yok hükmünde
sayılması düzenlenmelidir. Bu suretle AYM de millet deneti-
mine tabi tutulmuş ve keyfilik önlenmiş olacaktır. AYM’nin
bireysel başvurulara ilişkin “bölüm kararları”na karşı Genel
Kurula itiraz sistemi mutlaka getirilmelidir. Bölüm üyeleri-
nin katılıp katılmaması da ayrıca üye sayısına göre işlevselliğe
engel olmayacak şekilde tasarlanmalıdır. Yasamanın dahi he-
sap verdiği bir sistemde her kurumun, hesap vermesinin bek-
lenmesi, hukukun üstünlüğü ve hukuk devletinin gereğidir.
72- AYM Başkanlarının geçmişte yargısal aktivizm bağlamında da
değerlendirilebilecek siyasi eylem ve söylemlerde bulundukları gö-
rülmektedir. Birçok Mahkeme Başkanı, çeşitli vesilelerle gerçek-
leştirdikleri konuşmalarında, siyaseti etkileme amacı güden,
yasamayı ve yargı organlarını yönlendirici mahiyette ifadeleri
kullanmaktan çekinmemişlerdir. Bu mahiyetteki beyanlar, de-
mokratik hukuk devleti anlayışına ve yargı erkinin tarafsızlığına ay-
kırılık oluşturmaktadır. Temennimiz bu durumun kurumsal bir
yaklaşımla aşılması ve AYM’nin asli işlevini yerine getirmesidir.
73- AYM, 23 Eylül 2012 tarihi itibariyle bireysel başvuruları kabul
etmeye başlamıştır. Üç yılı aşkın süre içerisinde, Mahkemenin verdi-
ği kararlarda, hak temelli bir yaklaşımın benimsediği görülmektedir. Sonuç, Değerlendirme İle Sorunlara Yönelik Tespit ve Çözüm Önerileri
Bu kapsamda AYM, kararlarını gerekçelendirirken, özellikle AİHM
kararlarına vurgu yapmaya özen göstermiştir. AİHM içtihatlarına
yapılan referanslar genelde özgürlükleri ve demokratik değerleri
yükseltici mahiyette olmakla birlikte aynı gerekçe ve yaklaşım, Mah-
kemeyi kısır döngüye sokacağı gibi, sadece AİHM içtihatlarını alın-
tılama, ülke gerçeklerini, milli meseleleri değerlendirmeye almama
eleştirisine muhatap kılabilecek niteliktedir.
529