Page 225 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 225

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               Somut olayda, başvuran şirket tarafından temin edilen konteynerlerin idareye
               tutanak karşılığında teslim edilmesine karşın, idare tarafından söz konusu edimlerin
               bağış niteliğinde olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulamadığı, ayrıca
               Kızılay yetkililerinin başvuran şirketin ürettiği konteynırları teslim aldığı, kurulum
               için gerekli çalışmaları yürüttüğü, bu durumun ise taraflar arasında bir sözleşme
               ilişkisi olmasa da başvuran şirketin oluşan acil ihtiyaç karşısında, iş sahibi olan
               AFAD ve Kızılay’ın menfaatine tasarrufta bulunduğunu göstermektedir. Başvuran
               tarafından üç aylık süreçte teslimi gerçekleştirilen konteynırların kurulumunun
               gerçekleştirilerek kullanıma sunulmasından idare tarafından bu tasarrufun kabul
               gördüğü anlaşılmaktadır. Her ne kadar başvuranın basiretli bir tacir olarak akdedilmiş
               sözleşme ile bu edimini ifa etmesi gerekmekte ise de oluşan acil ihtiyaç karşısında
               harekete geçmesi idari makamlara yardımcı olma niyetini yansıtmaktadır.

               Hukuk sistemimiz arada sözleşme ile kurulan bir ilişki olmasa dahi iş sahibinin
               menfaatine yapılan işlerde iş görenin maliyet ve zararlarını arada sözleşme ilişkisi
               varmış gibi korumakta olup Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da ihale yapılmamasından
               dolayı taraflar arasında usulüne uygun akdi ilişki kurulmamış olsa dahi iş görenin
               gerçekleştirdiği ve iş sahibi tarafından kabul edilen faydalı imalat bulunduğunun
               anlaşılması, sözleşme dışı yapıldığı iddia edilen işlerin iş sahibinin yararına olması
               ve işin idarece benimsenmiş olması durumunda idarenin Türk Borçlar Kanununun
               vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince rayiç bedel üzerinden yapılacak hesaplamayla,
               zorunlu  ve  faydalı  masraflarını  ödemekle  yükümlü  olduğu  yönündedir.  (Yargıtay
               Huk.Gen.Kurulu E:2015/95, K:2013/1431, Yargıtay 15. Huk. Dai. E:2015/1724,
               2015/3093) Başvuruya konu olay kapsamında  da bağışlama iradesi bulunmayan
               başvuranın, arada sözleşme ilişkisi kurulmadığı gerekçesiyle acil ihtiyacın giderilmesi
               saikiyle  gerçekleştirdiği imalatlardan kaynaklanan maliyetlerinin karşılanmaması,
               ihtiyacın karşılanması ile maliyetlerin giderilmesi arasındaki dengenin başvuran şirket
               aleyhine bozulduğunu göstermektedir. Dolayısıyla hakkaniyet ilkesi gereği başvuran
               şirketin idareye teslim ettiği 48 adet konteynerin ücretinin ödenmesi gerekmektedir.

               Diğer taraftan Kızılay ve başvuran şirket arasında 03/02/2012 tarihinde akdedilen
               “İşbirliği Protokolü”nde söz konusu vincin bedelsiz surette teslim edileceği ile vinç
               personelinin ücretinin Kızılay’dan talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca
               Kızılay tarafından başvuran şirkete hitaben yazılan 19/12/2011 ve 27/12/2011 tarihli
               yazılarda 05/11/2011 tarihinden itibaren vinç ve operatörlerinin gönüllü olarak
               çalıştığının ifade edildiği, öte yandan başvuran şirket tarafından Türk Kızılayı Erciş
               Ekip Başkanlığına hitaben yazılan 01/03/2012 tarihli yazıda bahse konu vincin
               bağışlandığı hususunun teyit edildiği, dolayısıyla başvuran şirket tarafından vinç ve
               operatörlerini gönüllü olarak çalıştırdığı anlaşıldığından başvuran şirketin vinç kira
               bedeli talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.



                                                                            2017 YILLIK RAPOR  225
   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229   230