Page 448 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 448
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Ayrıca, Anayasanın 128 inci maddesi gereğince memurların hakları ve
yükümlülüklerini düzenleyen 657 sayılı Kanunun memurların görev yaptığı mahalde
ikamet etmelerinin esas olduğu ve bu mahalli terk etmelerinin yetkili amirin iznine
tabi olduğuna ilişkin “İkamet Mecburiyeti” başlıklı ek 20 nci maddesi de, 13/02/2011
tarihli ve 6111 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış; buna paralel olarak 29/10/2011
tarihinde yürürlüğe giren Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile
Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile daha
önceki düzenlemeden farklı olarak hastalık iznini kullanan memurun, izinli olduğu
süre içerisinde bulunduğu yerden ayrılması halinde izin almasını veya bildirimde
bulunmasını gerektiren herhangi bir düzenlemeye de yer verilmemiştir.
Bu açıdan, başvuran tarafından alınan hastalık raporuna istinaden başvurana hastalık
izni verilmesi nedeniyle başvuranın yasal izin sürecinde değerlendirilmesi gerektiği,
bu süre içerisinde de herhangi bir izin veya bildirim zorunluluğu bulunmadığı, hastalık
iznini kullanan personelin bu süre içerisinde yıllık izin talebinde bulunma gibi bir
düzenlemenin de bulunmadığı, bahse konu Yönerge ile getirilen düzenlemenin de
bildirim niteliğinden ziyade izin müessesi olarak değerlendirildiği ancak söz konusu
düzenlemeye dayanak teşkil edecek herhangi bir kanuni düzenlemenin bulunmadığı
anlaşıldığından hastalık izninin kullanıldığı süre içerisinde bulunduğu yeri terk
ederek yurt dışına çıkan başvurana bu fiil nedeniyle disiplin cezasının verilmesinin
hukuken yerinde olmadığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yetki Devri ve İmza
İşbölümü Yönergesinin ilgili hükümlerinin seyahat özgürlüğünü sınırlar mahiyette
olduğundan hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.
Danıştay’ın yerleşik kararlarında da, muhakkiklerce yapılan inceleme sırasında,
hakkında inceleme yapılan ilgilinin sadece olay hakkındaki bilgisinin alındığı, ifade
alınması şeklinde de adlandırılan bu işlemin savunma olarak kabul edilemeyeceği,
savunmanın bundan ayrı olarak disiplin cezası vermeye yetkili makam tarafından
alınması gerektiği ifade edilmektedir. (Danıştay 3.D. 29/05/1973, E:1973/272,
K:1973/269 s. Kararı, Danıştay İDDK 17/02/2011, E:2007/1846, K:2011/66) İlgili
idare tarafından sunulan bilgi ve belgeler ışığında, başvuran hakkında yürütülen
soruşturmada görevlendirilen muhakkik tarafından başvuranın yazılı ifadesini alma
yönünde yazışma yapılmakla birlikte, muhakkikler tarafından hazırlanan rapor
sonrasında ilgili şube müdürü veya daire başkanı tarafından konuya ilişkin başvuranın
savunmasını talep eden içerikte herhangi bir yazışmanın yapılmadığı ve savunma
alınmaksızın disiplin cezasının verildiği anlaşılmakta olup, yürütülen soruşturma
sonucunda usul açısından da disiplin cezasının verilmesinin hukuka aykırı olduğu
kanaatine ulaşılmıştır.
Bu gerekçelerle;
448 2017 YILLIK RAPOR