Page 455 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 455
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
ve yetkileri net bir şekilde belirlenip, kadroları ile hukuki bağları sürdürülmelidir.
Ayrıca sunulacak hizmet ile ilgili konuda uzmanlaşmış/durumu uygun olan kamu
görevlilerinin hizmetlerine duyulan ihtiyaç net bir şekilde ortaya konulmalı, belli bir
süre ile sınırlı olmalı ve atamaya yetkili amir tarafından yapılmalıdır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde,
memurun kendi kadro görevinde ve kadrosunun bulunduğu birimde çalışması temel
ilke olarak kabul edilmektedir. Meri mevzuat ve yargı içtihatlarında kamu hizmetinin
yürütülmesinde, memurun başka bir yerde geçici görevlendirilmesi, olağan bir yöntem
olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından zorunluluk bulunması halinde
istisnai olarak başvurulabilecek bir müessese olarak öngörülmüştür.
Kurum içi geçici görevlendirmede, idarenin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu
yetki mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır.
Ancak başvuru konusu somut olayda, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel
Müdürlüğünde şef kadrosunda çalışan başvuran “hizmetine ihtiyaç bulunmadığı” ve
“atıl durumda” olduğu gerekçesiyle isteği dışında Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünde
geçici görevlendirilmişken, ilgili Bakanlık tarafından görevde yükselme sınavları
açılarak 2014 yılında yapılan sınavda Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel
Müdürlüğünde boş 10 şef kadrosu ilan edildiği ve tamamına atama yapıldığı, 2015
yılında yapılan sınavda ise söz konusu merkez teşkilatında görevlendirmek üzere
117 adet şef kadrosu ilan edildiği ve yine tamamına atama yapıldığı görülmüştür.
Diğer taraftan, başvuranın ise kurum içi geçici görevlendirilmelerine dayanak teşkil
edecek nitelikte “görevinde başarısız olduğu” “hizmete ilişkin kusuru bulunduğu”,
“uzmanlığına ihtiyaç duyulduğu” veya “ilgili birimin görev ve yetkilerinde değişikliğin
olduğu”na dair herhangi bir somut bilgi ve belge sunulmamış, yalnızca “hizmetine
ihtiyaç duyulmaması”, “atıl durumda” olması gibi bir soyut gerekçe ve değerlendirmeler
yapılmıştır.
Ayrıca, geçici görevlendirme işleminde görevlendirmenin süresinin belirtilmediği,
hukuken kabul edilebilir geçerli bir nedeninin olmadığı ve idari yargı mercilerince
geçici görevlendirme için aranan şartların somut olayda bulunmadığı sonucuna
varılmıştır. Bu yönüyle yerleşik içtihatların ihlali niteliğindeki geçici görevlendirme
işleminin başvuranın, süresi belirlenmemiş bir zaman diliminde asıl kadrosundan
uzak tutulmasına yol açıcı nitelikte olduğu değerlendirildiğinden kurum içi geçici
görevlendirme işleminin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı kanaatine ulaşılarak,
a. Geçici görevlendirilen personelin ulaşım, yemek, kurs-seminer ve sınav
hizmetlerine katılamaması sonucu oluştuğu iddia edilen maddi ve manevi
zararın gerçekleştiğini gösteren somut bilgi ve belgenin bulunmaması nedeniyle
tazminat talebinin reddine,
2017 YILLIK RAPOR 455