Page 120 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 120
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
program tercih ederken farklı illerde yaşamalarını ve çeşitli özel durumlarını değerlendirerek bu
programa kayıt oldukları hususunu göz ardı ettiği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak söz konusu
programda öğrenimlerine devam eden bireylerin, zaten kısa süreli olan bu program tamamlanana
kadar aynı haklardan yararlanacakları konusunda haklı beklenti içerisinde oldukları
değerlendirilmektedir. İdarenin vize ve final sınav merkez sayılarında bütçe nedeniyle azaltmaya
gitmesinin ve bu uygulamanın programa daha önce kayıt yaptıran öğrencileri kapsamasının; bireysel
yarar ile kamu yararı arasında bulunması gereken adil dengenin başvurucular aleyhine bozulduğu,
söz konusu müdahalenin başvuranları ölçüsüz ve ağır bir külfete katlanmak zorunda bıraktığı
anlaşıldığından, söz konusu programa daha önce kayıt yaptıran öğrencileri de kapsayacak şekilde,
öğrencilerin beklentilerine uyum sağlamayan bir düzenlemeyle sınav merkez sayılarında azaltmaya
gitmenin hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmak suretiyle başvuranların ve benzer
durumdaki öğrencilerin mağduriyetlerini giderecek şekilde İLİTAM öğrencilerinin sınav merkez
sayılarının azaltıldığı tarihinden önce kayıt yaptıran öğrenciler bakımından haklı beklentilerine
uygun şekilde sınav merkezlerine ilişkin gerekli düzenlemenin yapılması, bu düzenlemenin
yapılamaması halinde uzaktan eğitim mantığına uygun şekilde elektronik sınav uygulamasının
benimsenmesi, hususunda Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne Tavsiyede Bulunulmasına, karar
verilmiştir .
76
Sel Felaketi Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini ve Dere Islahı
Kurumumuza yapılan başvuruda başvuran; 18 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul’da meydana gelen
sel felaketi dolayısıyla Silivri İlçesi Değirmenköy Mahallesi, Kınıklı Bağları Mevkii, 15 numaralı
pafta ve 2354 ile 2355 numaralı parsellerde bulunan taşınmazlarının ve mahsullerinin zarar
gördüğünü, Silivri İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından mahsulleri için zarar ziyan raporu
düzenlendiğini, ancak tarım aletleri için herhangi bir rapor düzenlenmediğini, ayrıca DSİ tarafından
izinli su kuyusunun meydana gelebilecek yeni bir sel yahut taşkın ile zarar görme ihtimalinin yüksek
olduğunun, dere yatağına örgülü tel gerdirerek ve hazır beton attırarak bu zararı önleyebileceğinin
tarafına bildirildiğini belirterek, tarım aletleri için zarar ziyan raporu düzenlenmesini, tüm
zararlarının ilgili idare tarafından karşılanmasını ve söz konusu Büyükbağlar Deresinin ıslah
edilmesini talep etmektedir.
İlgili mevzuat hükümlerine bakıldığında; 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun ilgili hükümleri
gereğince her yıl kapsama alınacak ürünler, bölgeler ve risklerin Bakanlar Kurulu Kararı ile
belirlendiği, 2017 yılında bitkisel ürünler için sel ve su baskını riskinin tarım sigortası kapsamına
alındığı anlaşılmış, ancak 5363 sayılı Kanun kapsamında, uygulama yılında yer alan riskler için
tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere
Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanundan yararlanamayacakları da açıkça hükme bağlanmıştır. Bu
kapsamda, somut olayda, başvuranın her ne kadar çiftçi kayıt sistemine kaydı bulunsa da
sigortasının bulunmadığı anlaşılmış olup, 5363 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi gereği zararının
idare tarafından karşılanmamasında hukuka ve hakkaniyete aykırılık görülmemiştir.
Başvuranın DSİ tarafından Büyükbağlar Deresinin ıslah edilmesi yönündeki talebine ilişkin olarak
ise; dere yatağının taşkından bir gün sonra temizlenmiş olmakla birlikte, her an yeni bir taşkın
riskinin mevcut olduğu, 2014 yılında ihalesi yapılan projenin 2018 yılına kadar tamamlanmadığı ve
DSİ Genel Müdürlüğünün 6200 sayılı Kanun hükümleri gereğince, yerüstü ve yeraltı sularının
76 2017/10006 numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen 05/03/2018 tarihli Tavsiye Kararı.
2018 6 AYLIK FAALİYET RAPORU
119