Page 365 - kdk_yillik_rapor2018
P. 365
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Kurumumuzca yapılan incelemede; “Vergi Denetim Kurulunda görevli olanların, 657
sayılı Kanunun 68/B maddesi kapsamında derecelerinin yükseltilmesine ilişkin takdir
yetkisinin kullanılmasında hangi kriterlerin esas alındığı” konusunda talep edilen bilginin
verilmemesine yönelik olarak; başvurana verilecek cevabın “ayrı veya özel bir çalışma,
araştırma, inceleme ya da analiz” gerektirmediği, nitekim idarenin kendi gerçekleştirdiği
işlemi nasıl/hangi kriterlere göre gerçekleştirdiği bilgisinin zaten elinde olan ve de
en önemlisi olması gereken bir bilgi olduğu, bu nedenle de 4982 sayılı Kanunun
7 nci maddesine dayanarak bu soruya cevap vermemenin hukuka aykırı olduğu
değerlendirilmiştir.
“2016 ve 2017 yıllarında Vergi Denetim Kurulunda görevli olup 3 üncü derecede bulunma
ve en az 10 yıl Vergi Müfettişi olarak görev yapma şartlarını sağlayanlardan kaç kişinin 657
sayılı Kanunun 68/B maddesi kapsamında üst derecelere atandığı; kaç kişinin bu şartları
sağlamasına rağmen üst derecelere atanmadığı” konusundaki bilgi talebine olumsuz yanıt
verilmesine ilişkin olarak; başvuranın bilgi edinme başvurusunda zaten bu kişilerin
kimlik bilgilerini talep etmediği; sadece 657 sayılı Kanundaki şartları taşıyanlardan
kaç kişinin üst dereceye atandığı, kaç kişinin ise atanmadığı yönünde bilgi talep
ettiği görülmektedir. Dolayısıyla idarenin kayıtlarında zaten bulunan genel mahiyette
verilecek bu bilgilerin kişilerin özel hayatlarına yönelik herhangi bir müdahale de
oluşturmayacağı değerlendirilmektedir.
Başvuranın “hakkında derece yükseltme işleminin yapılmama gerekçesine” yönelik bilgi
talebine ilişkin verilen olumsuz yanıta yönelik olarak; idarenin kendi gerçekleştirdiği
“atamama işlemi”ni nasıl/hangi kriterlere göre gerçekleştirdiği hususu, başvuru sahibinin
ilk ve ikinci sorularının cevabı gibi, idarenin zaten elinde olan ve de en önemlisi olması
gereken somut bir bilgi olarak değerlendirilmektedir.
Başvuranın, Maliye Bakanlığının ret işlemine karşı Bilgi Edinme Değerlendirme
Kuruluna itirazda bulunmuş olmasına rağmen; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun
başvuranın, idarenin zaten elinde bulunması gereken somut bilgilere yönelik olan
her üç sorusunu da ‘mütalaa” olarak değerlendirmiş olması da ayrıca hukuka aykırı
bulunmuştur.
Sonuç olarak, başvuranın bilgi edinme başvurusu kapsamında talep etmiş olduğu bilgilerin
hiçbirisinin“ mütalaa” talebi niteliğinde olmadığı; başvuranın herhangi bir konuda
idarenin görüşünü/yorumunu talep etmediği; aksine idarenin kendi gerçekleştirdiği
işlemlere ilişkin olan, bu nedenle de zaten elinde bulunması gereken somut bilgilere
yönelik bilgi talebinde bulunduğu; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun ortaya
koyduğunun aksine, başvurunun“ hukuki uyuşmazlığa ilişkin olması, çözüm yerinin
mahkeme olması” gibi gerekçelerin hiçbirisinin ise öneminin bulunmadığı; nitekim
başvuru sahibinin 4982 sayılı Kanun kapsamında bilgi talebinde bulunduğu; bu bilgileri
sonrasında nerede kullanacağının ise kendisini ilgilendirdiği; netice itibariyle bu gibi
nedenlerle başvuru sahibinin bilgi edinme hakkını kullanmasının engellenemeyeceği
değerlendirilerek idarenin işleminde hukuka uyarlık tespit edilememiştir.
364 2018 YILLIK RAPOR