Page 362 - kdk_yillik_rapor2018
P. 362

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               Anayasal haklardan birisini oluşturan “dilekçe ve bilgi edinme hakkı”, diğer temel hak
               ve özgürlüklerin (yaşam, ifade, toplantı, kamu politikalarına katılım, çevre, mülkiyet
               hakları vs.) işlerliğine imkân vermesi yanı sıra; şeffaflık ilkesi başta olmak üzere, hukuka
               bağlı ve iyi yönetim ilkelerine dayalı kamu idaresi anlayışının tesisinde anahtar öneme
               haiz bir araçtır. Bilgi edinme hakkı bu yönü itibari ile uzmanlar tarafından en temel
               insan haklarından birisi olarak nitelendirilmekte olup; hem uluslararası belgelerde hem
               de ulusal mevzuat metinlerinde son dönemde güçlü bir şekilde yer bulmaya başlamıştır.
               Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10 Aralık 1948 tarihli ve 217A(III) sayılı Kararıyla
               ilan edilen, 27 Mayıs 1949 tarihli ve 7217 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 6 Nisan
               1949 tarihli ve 9119 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde tamim edilen İnsan Hakları
               Evrensel Beyannamesi, 19 uncu maddesinde kayıtlı, herkesin bilgi ve düşünceleri her
               yoldan araştırma, elde etme ve yayma hakkına sahip olduğu hususunu  ifade etmek
               sureti ile bilgi edinme hakkının kullanımına işlerlik kazandıran uluslararası düzeyde
               temel belgelerden birisi olmuştur.
               İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme, “bilgi edinme”
               başlığı altında herhangi bir somut hak veya özgürlük alanı tanımlamamakla beraber;
               “İfade özgürlüğü” başlıklı 10 uncu maddesi ile bilgi edinme hakkına da işlerlik
               kazandıracak  şekilde  ifade  özgürlüğün  sınırını  belirlemiştir.  Bu maddeye göre ifade
               özgürlüğünün kapsamı, herkesin, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve
               ülke sınırları gözetilmeksizin haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğü şeklinde
               belirlenmiştir.
               Madde hükmünde geçen “haber ve görüş” kelimesinin, bilgi ve belgeyi de kapsayacak
               şekilde yorumlanması, Sözleşmenin temel uygulayıcı organı olan Mahkemenin verdiği
               kararlar vasıtası ile mümkün olmaktadır. Mahkemenin çok sayıda kararı ile taraf
               devletlerin özellikle düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme
               hakkı ve etkili başvuru hakkının kullanım alanındaki sorumlulukları genişletilmiş; söz
               konusu sorumluluk, bilgi edinme hakkı ile de bağlantılı bir şekilde bu hakkın işlerliğine
               de imkân sağlayacak surette yorumlanmıştır.

               Bilgi edinme hakkı sadece gerçek kişiler için değil; birey grupları, sivil toplum
               kuruluşları,  meslek örgütleri,  medya  ve diğer toplum  kesimleri açısından da  önem
               taşımaktadır. Bu sayılan kesimlerin bilgiye erişimi sayesinde, merkezi ve yerel düzeyde
               siyasi karar alım süreçlerine katılımının önü açılacak, bu sayede siyasi, ekonomik,
               sağlık, eğitim, yatırım vb. her nevi kamu politikasının daha sağlıklı, gerçekçi ve toplum
               yararına teşkili noktasında fırsat yakalanacaktır. Bu durum doğal olarak demokratik,
               çoğulcu ve hukuk kurallarına bağlı modern bir kamu yönetiminin temini ve tesisine
               ivme kazandıracaktır.

               Bilgi edinme hakkının içeriği ve uygulama sahasının daraltıcı değil genişletici şekilde
               yorumlanması ve uygulanmasına yönelik yasal ve idari tedbirlerin alınması önem
               taşımaktadır. Bu sayede hukukun üstünlüğünün  sağlanması, demokrasi ve insan



                                                                        2018 YILLIK RAPOR  361
   357   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367