Page 413 - kdk_yillik_rapor2018
P. 413

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 Başvuru kapsamında, incelenen Anayasa Mahkemesi ve Danıştay Kararlarının
                 gerekçelerinden  4357  sayılı  Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer
                 alan zorunlu üyeliğe ilişkin düzenlemenin sözleşme hürriyetine aykırı olmadığı
                 ve toplu sözleşme ile ihtiyari hale getirilemeyeceği anlaşılmakla birlikte mezkûr
                 madde kapsamında zorunlu üye olan öğretmenlerin hali hazırda 5434 sayılı Türkiye
                 Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
                 Sigortası Kanunu kapsamında sosyal güvenlik hakkından faydalanıyor olmalarının,
                 toplu sözleşmelerde İLKSAN üyeliğinin ihtiyari hale getirilmesi noktasında ortaya çıkan
                 iradenin ve ayrıca İLKSAN ile benzer şekilde tamamlayıcı sosyal güvenlik sistemi olan
                 bireysel emekliliğin düzenlendiği 28/03/2011 tarihli 4632 sayılı Bireysel Emeklilik
                 Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda yer alan gönüllü katılımın ve katılımı artırmaya
                 yönelik teşvik edici düzenlemelerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Tüm
                 bu hususlar dikkate alındığında, tamamlayıcı sosyal güvenlik hizmeti sunan kuruluşlara
                 üyeliğin irade serbestisine bırakılarak bireylere ilave külfet yüklenmemesinin ve
                 mevcut uygulamayı sürdürmenin elzem olduğu düşünülüyor ise kanuni zorunluluk
                 yerine katılımı özendirici politikalar uygulamanın hakkaniyete daya uygun düşeceği
                 değerlendirilmektedir.
                 Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; 4357 sayılı Kanunun 11 inci
                 maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen zorunlu İLKSAN üyeliğinin ihtiyari hale
                 getirilmesi yönünde gerekli mevzuat değişikliği çalışmalarının yürütülmesi için Milli
                 Eğitim Bakanlığına Tavsiyede Bulunulmasına 156  karar verilmiştir.
                 6.13  MAHALLİ İDARELERCE YÜRÜTÜLEN HİZMETLER

                 Mahalli idareler; illerde, ilçelerde, köylerde yaşamakta olan kişilerin ihtiyaç duyduğu
                 hizmetleri yerine getirmeleri nedeniyle ülkemizin gelişmişliğini, yönetim anlayışını ve
                 katılımcı demokrasinin temel değerlerini en iyi yansıtan kurumlardır.

                 Ülkemizde yaşanmakta  olan  hızlı kentleşme,  teknoloji  ve  ulaşımdaki  gelişmeler ile
                 sosyal devlet anlayışının  giderek yaygınlaşması sonucunda mahalli idarelerin hizmet
                 yükü giderek artmaktadır. Bu durum ise mahalli idarelerce yürütülen hizmetlerin gerçek
                 ve tüzel kişilere sunumunda zaman zaman aksaklık ve anlaşmazlıkların yaşanmasına
                 neden olmaktadır.
                 2018 yılında kişiler ile mahalli idarelerin yürütmekte olduğu hizmetlere ilişkin olarak
                 Kurumumuz çok sayıda başvuru almıştır. Bu başvurular ağırlıklı olarak;
                 -  Büyükşehir Belediyesi, Belediye Meclis kararları ile Encümen kararlarının iptali,
                 değiştirilmesi ya da yerine getirilmesi, imar planında sosyal ve teknik altyapı gibi kullanım
                 alanlarında kalan taşınmazların ilgili belediyeler tarafından kamulaştırılmaması, imar
                 fonksiyonun değiştirilmemesi ve takas edilmemesi, sahibi oldukları taşınmaza yönelik
                 belediyece istenilen imar fonksiyonu ve emsal değerinin uygun görülmemesine yönelik
                 itiraz ya da talep, ikamet edilen taşınmaza (adrese) yakın taşınmaz/parsellere yönelik

                 156 2018/985  numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen  30/07/2018 tarihli Tavsiye Kararı


             412 2018 YILLIK RAPOR
   408   409   410   411   412   413   414   415   416   417   418