Page 471 - kdk_yillik_rapor2018
P. 471

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 6.17  SAĞLIK

                 Kurumumuza bu alanda; hastane personeli ile doktorlar ve diş hekimlerinin tedavi
                 sürecindeki tutum ve davranışları ile hatalı teşhis ve tedavi ile ihmalleri nedeniyle
                 ilgili doktorlar ve hastane personeli hakkında gereken idari ve adli soruşturmaların
                 yapılması talepli başvurular, aile hekiminin değiştirilmesi, aile hekimlerinin tutum
                 ve davranışları ve aile sağlığı merkezlerinin denetlenmesine ilişkin başvurular, tıbbi
                 cihaz kullanımına yönelik eğitim sertifikaları ile ilgili yaşanan sıkıntılara yönelik
                 başvurular, eczacılar tarafından hatalı işlem yapıldığı gerekçesiyle Sosyal Güvenlik
                 Kurumu tarafından uygulanan cezai işlemlerin iptali talepleri, eczane sahiplerinin
                 Sosyal Güvenlik Kurumunun sözleşme yapmadığı yönündeki başvuruları, bazı cihaz
                 ve ölçüm çubuklarının  ücretlerinin SGK tarafından karşılanması, Merkezi Hekim
                 Randevu Sisteminde yaşanan aksaklıklara ilişkin başvurular, sağlık kurulu raporlarında
                 yer alan oranların düşüklüğü, iki ayrı sağlık kurulu raporunda yer alan oranların çeliştiği
                 yönünde başvurular yapılmaktadır.

                 Sağlık Hakkı
                 Bilindiği üzere, Anayasamızın “Sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler” başlığı altında
                 “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.” denilmek suretiyle
                 “sağlık hakkı” güvenceye bağlanmış (md.56/1) devamında herkesin “sosyal güvenlik
                 hakkına” sahip olduğu (md.60) belirtildikten sonra, devletin sosyal ve ekonomik
                 alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini,  malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde
                 yerine getireceği sınırlamasına yer verilmiştir.
                 Sağlık hakkı, insanların sağlıklarının korunması, hastalandıklarında iyileşmeleri, tıbbi
                 bakım görebilmeleri ve tedavi edilebilmeleri için Devletin sağladığı her türlü imkândan
                 yararlanma hakkıdır. Sağlık hakkı, insanların doğuştan kazandıkları vazgeçilemez
                 ve devredilemez haklarının başında gelmektedir. (AYM, E.2013/89, K.2014/116
                 sayılı 03/07/2014 günlü kararı). Sağlık hizmetleri ise, nitelikleri gereği diğer kamu
                 hizmetlerinden farklıdır. Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı sorunu,
                 ertelenemez ve ikame edilemez. (AYM., 22.11.2007, E.2004/114, K.2007/85.)
                 Bununla birlikte hiç kuşkusuz, Devletin bireylere sağlık hizmeti sunma konusundaki
                 yükümlülüğü, ülkenin sosyal ve ekonomik gerçekleriyle yakından ilgilidir. Devlet,
                 kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılabilmesi noktasında, kaynakların tahsis
                 edildiği alanlara ilişkin bazı sınırlamalar öngörebilmektedir. Dolayısıyla sağlık hizmeti
                 sunma konusunda Devletin pozitif yükümlülüğünün ekonomik sınırları belirlenirken,
                 Devletin kamu kaynaklarını kullanma konusundaki takdir hakkı ile tedavi ücretlerinin
                 bireylere yüklediği ekonomik külfet arasında makul bir denge kurulması gerekmektedir
                 (Bireysel Başvuru Numarası: 2013/3382, Karar Tarihi: 4/11/2015).

                 Bu bağlamda, gerek Anayasanın yukarıda yer verilen hükümleri gerekse de Anayasa
                 Mahkemesinin sağlık hakkının tanımı ve sağlık hizmetinin diğer kamu hizmetleri




             470 2018 YILLIK RAPOR
   466   467   468   469   470   471   472   473   474   475   476