Page 89 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 89
D. MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİLERİMİZLE GERÇEKLEŞEN KATKI
Hukuka, insan haklarına dayalı adalet anlayışına ve hakkaniyete dayalı olarak çalışan Kamu
Denetçiliği Kurumu; idarenin hizmet kalitesinin yükseltilmesine, iyi yönetim ilkelerinin
yerleşmesine, insan haklarının gelişmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, hak arama
kültürünün yaygınlaşmasına ve şeffaf, hesap verebilir insan odaklı bir idarenin oluşmasına katkı
sağlamaya çalışmaktadır.
Kamu Denetçiliği Kurumu yapılan başvuruları incelerken aynı zamanda uygulamadaki sorun
alanlarını ve mevzuattaki hukuka aykırılıkları tespit etmekte, böylece ileride yaşanması muhtemel
hukuka aykırılıklar, hak ihlalleri veya hakkaniyetsiz uygulamaların engellenmesi adına mevzuat
değişikliği önerilerinde bulunabilmektedir. Bu noktada, Kurumun amacı bireysel hukuka veya
hakkaniyete aykırılıkların giderilmesi olduğu kadar benzer durumda olan bireylere yönelik ihlallerin
önlenmesini sağlamaktır.
Kurum, kimi zaman normlar hiyerarşisine aykırılığa kimi zaman toplumsal ihtiyaçlara cevap
vermeyen mevzuatın güncellenmesi gereksinimine kimi zaman ise, hakkaniyete aykırılık içeren
durumların düzeltilmesi gerekliliğine dayanarak mevzuat değişikliğini içeren önerilerde
bulunmaktadır. Böylece idarenin hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde işleyişine katkıda
bulunmaya çalışılmaktadır.
Aşağıda ise, Kamu Denetçiliği Kurumunun 2019 yılının ilk altı aylık döneminde mevzuat
değişikliği önerilerini içeren tavsiye karar örneklerine yer verilmiştir.
Tutuklu ve Hükümlülerin Yaşam Alanı Olan Koğuşlarda Başlatılan Kamera Uygulamasına
Son Verilmesi Talebi
Başvuran Dernek, Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesinin 10 uncu
maddesinde düzenlenen “Özgürlüğünden mahrum bırakılmış kişiler insani muamele ve insanın
doğuştan kazandığı insan onuruna saygılı davranış görme hakkına sahiptir.” hükmü, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesinin 3 üncü maddesinde kayıtlı hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da
aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamayacağı, 8 inci maddesinde yer alan herkesin özel ve
aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkı göz önünde bulundurularak
tutuklu/hükümlülerin yaşam alanı olan koğuşta başlatılan kamera uygulamasına son verilmesi
yönünde tavsiye kararı verilmesini talep etmektedir.
Adalet Bakanlığının sunduğu koğuş planları ve kamera fotoğraflarının Kurumumuz tarafından
incelenmesi neticesinde, kamera kayıt sisteminin koğuşların alt katlarında yer aldığı, kameraların
tuvalet, banyo giriş kapıları dâhil, alt kattaki ortak yaşam alanlarını görüntülediği, yatakhane
kısımlarından oluşan üst katlarda kamera sisteminin olmadığı tespit edilmektedir.
5275 sayılı Kanununun 6 ncı maddesine bakıldığında, hürriyeti bağlayıcı cezaların infazında
hükümlülerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması gereğinin yanı sıra, bu kişilerin, görevlilerin,
toplumun ve kurumun güvenliğinin sağlanması gerekliliğinin de gözetileceği hüküm altına
alınmıştır. Dolayısıyla ceza infaz kurumlarının, güvenlik amacı ile kamera ile izlenmesi ve kamera
kayıtlarının tutulması uygulamasının yasal bir dayanaktan mahrum olmayan bir uygulama olduğu
görülmüştür. Bununla birlikte bu uygulamanın “özel hayatın gizliliği” ile “kişisel verilerin
korunması” gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal etmeyecek şekilde kademeli olarak öngörülmesinin
önem arz ettiği değerlendirilmiştir.
85