Page 90 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 90
Bu bağlamda, mevzuatla ceza infaz birimlerine ve görevlilerine verilen yetki ve görevler
kapsamında, muhataplarda tedirginliğe yol açmayacak, özel hayata müdahale niteliği taşımayacak
ve kişisel verilerin korunmasını güvence altına alacak şekilde, görüntülerin kaydının yapılması,
depolanması, korunması ve bu kayıtların imha edilmesinin yeknesak bir usulünün oluşturulması,
ayrıca uygulamanın sorumlusu güvenlik bürokrasisine bu hassasiyetin aktarılması gerektiği
anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, koğuşların kamera ile izlenmesine dair mevzuatta hiçbir
düzenleme olmadığı, olsa da bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırılık oluşturan
keyfi bir uygulama olduğu kısmı hakkında başvurunun reddine; diğer yandan, ceza infaz
kurumlarının kamera ile izlenmesi, bu kayıtların depolanması uygulamasının, özellikle “özel
hayatın gizliliği ilkesi” ve “kişisel verilerin korunması ilkesi” olmak üzere, hak ihlaline yol
açmayacak surette teşekkülü, uygulamanın sorumlusu kişilere bu hassasiyetin aktarılması yanı sıra
uygulamanın muhatabı kişilerin akıllarındaki soru işaretlerinin giderilmesi, ayrıca kamera ve
depolama sisteminin taşıması gereken şartları (izlenecek alanların tayini, yasak alanlar, açı,
çözünürlük, ses kaydı, depolama süresi, kayıtlara erişim yetkisi vb. yasal ve teknik özellikler)
teşkilata tamim eden idari düzenleyici işlemin tesisi hususunda Adalet Bakanlığına Tavsiyede
Bulunulmasına karar verilmiştir.
77
Kamu Konutları ile İlgili Mevzuatta Engelli Kamu Görevlilerine Yönelik Özel Tedbirlerin
Alınması Talebi
Başvuran, DSİ GAP 15. Bölge Müdürlüğünde engelli memur olarak görev yaptığını, % 98 oranında
ağır engelli olduğunu, her iki el ve ayağında engellilik durumunun söz konusu olduğunu, günlük
aktivitelerinde zorluklar yaşamakla beraber esasen şehir içi ulaşımda sorun yaşadığını, şu anda
kuruma ait lojmanda ikamet etmekte olduğu için işe geliş-gidişlerde sıkıntı yaşamadığını belirterek,
Anayasadaki pozitif ayrımcılık ilkesi doğrultusunda engelli bireyler için sıra tahsisli lojmanlardaki
süre sınırının kaldırılmasını talep etmektedir.
Kurumumuzca yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, başvuranın kullanmakta olduğu sıra
tahsisli konutla ilgili olarak Kamu Konutları Yönetmeliğinin “Sıra Tahsisli Konutların Tahsis Şekli”
başlıklı 9 uncu maddesinde“… daha önce Yönetmelikte belirtilen oturma süresince veya daha fazla
süre konutta oturanlara, konut tahsis edilemeyeceği; bu durumda olanlara tekrar konut tahsisinin,
mevcut talepler karşılandıktan sonra, kalan boş konut olursa Yönetmelik esaslarına göre yapılacağı”
ifadesine yer verildiği görülmekte olup oturma süresi dolduğunda boş konut kalmaması halinde
başvurana tekrar konut tahsisi yapılamayabileceği anlaşılmaktadır.
Anayasamızın 61 inci maddesinin engelli bireylerin korunmalarına ve toplum hayatına
intibaklarının sağlanmasına ilişkin olarak Devlete görev yüklediği ve BM Engellilerin Haklarına
İlişkin Sözleşmenin 28 inci maddesinde “Yeterli Yaşam Standardı ve Sosyal Korunma”
yükümlülüğünün büyük ölçüde engelli bireylerin muhtaç hale gelmelerini önlemeyi ve o koşullarda
yaşayanların koşullarını iyileştirilmesini esas aldığı düşünüldüğünde öncelikle, engelli kamu
personelinin yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik idarece kamu konutlarında gerekli makul
düzenlemelerin yapılması gerekliliği ortaya çıkmakta; kamu konutların tahsisinde ise “engelli kamu
personeli için özel düzenlemeler yapılabileceği” akla gelmektedir.
Engellilik halinin çok çeşitli olduğu, her engel grubunun da kendine özgü ihtiyaçları olduğu
gerçeğinden hareketle, engelli bireylerin diğer bireylerden farklı olarak katlanmak zorunda oldukları
77 2018/1898 numaralı başvuru hakkında verilen 28/03/2019 tarihli Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı
86