Page 228 - KDK
P. 228

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               TSK’deki görevinden istifa ederek OYAK üyeliğinde 3 yılı tamamlamadan ayrılmış
               olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla, 205 sayılı OYAK Kanunu’nun 23’üncü maddesi
               uyarınca; Kurum üyelik müddetleri 3 seneyi geçmeyenlerle geçici üyelere hiçbir
               aidat iadesinin yapılmayacağı, 205 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinde de Kurum
               üyelerinin düzenlenmiş olduğu, söz konusu maddedeki düzenleme dışında, kamuda
               memur olunmasının kuruma tekrar üye olunmasını da hukuken mümkün kılmadığı,
               diğer taraftan anılan Kanun’un 31’inci maddesi gereğince de üyelerin maaşlarının
               ödenmesi sırasında muhasipler tarafından aidatların kesilerek Kuruma gönderilmekte
               olduğu, haricen kişi tarafından aidat yatırılarak üyeliğin devam ettirilmesi ya da eksik
               aidatların tamamlamasının da kanunen mümkün olmadığı değerlendirilmiştir. Bu
               itibarla başvrucunun talep ettiği hususların anılan idare tarafından kabul edilmemesi
               işleminin hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır. İdarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili
               mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde idarenin işleminin hukuka
               ve hakkaniyete uygun olduğu, başvurucunun gönüllülük esası ile yapmadığı zorunlu
               aidat kesintilerinin toplam tutarının OYAK yıllık nema oranları ile birlikte tarafına iade
               edilmesi veya kamu personeli olarak tıpkı TSK’da ki sivil memurlar gibi aidat ödemeye
               kaldığı yerden devam etmesinin sağlanması talebinin reddedilmesi gerektiği kanaatine
                                 42
               varılarak Ret Kararı  verilmiştir.
               7.2.2.26. Sosyal Güvenlik Kurumunca Yapılan Fazla Ödemenin Geri Alınması
               Başvuran, eşinin vefatından sonra 26.11.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığını,
               fakat ilk günden itibaren aylığını tam alamadığını, her ay 713 TL tutarında yatan aylığı
               ile hayatını devam ettirmesinin mümkün olmadığını, evinin kiralık ve 78 yaşında
               olduğunu, eşinden kalan aylıktan başka hiçbir gelirinin bulunmadığını belirterek ölüm
               aylığından yapılan kesintilerin kaldırılmasını ve yapılan kesintilerin iade edilmesini
               talep etmiştir.
               Kurumumuzca yapılan değerlendirmeler neticesinde, başvuranın ölüm aylığından
               hem fazla ödemenin hem de prim borcunun tahsilinin mümkün olduğu, ancak Sosyal
               Güvenlik Kurumunca başvuranın asgari ücreti aşmayan ölüm aylığının, işveren prim
               borcu için en fazla onda bir oranında haczedilebileceği dikkate alınmadan ve ayrıca
               prim borcu bakımından devam etmekte olan bir kesinti var iken ödenen aylığın
               yarısını aşacak şekilde ikinci bir kesintiye tabi tutulmasının hukuka ve hakkaniyete
               aykırı olduğu, bununla birlikte Sosyal Güvenlik Kurumunun prim alacakları ile fazla
               veya yersiz ödemeleri hak sahiplerinin aylık veya gelirlerinden birlikte tahsil etmesinde
               üst sınır bulunmamasının yasal eksiklik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda,
               başvuranın ölüm aylığından yapılan kesintilerin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iade
               edilmesi taleplerinin reddine; başvuranın ölüm aylığından işveren prim borcu nedeniyle
               yapılacak kesinti bakımından, 506 sayılı Kanun’un 80. maddesinin on ikinci fıkrasında
               yer alan şartların mevcut olup olmadığının araştırılarak sonuca göre işlem tesis edilmesi;

               42  2019/18018 numaralı başvuru hakkında verilen 20.03.2020 tarihli Ret Kararı


                                                                        2020 YILLIK RAPOR  227
   223   224   225   226   227   228   229   230   231   232   233