Page 225 - KDK
P. 225
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
etmediğinden (3) tam hizmet yılına ikramiye ödenmesi işleminde herhangi bir yanlışlık
bulunmadığı, 15.07.2019 tarihindeki katsayılar üzerinden tüm hizmetleri esas alınarak
emekli ikramiyesinin hesaplanması yönündeki talebinin uygulanmasına, 5434 sayılı
Kanun’un 89’uncu maddesine göre imkan bulunmadığı gibi aksi işlemin sebepsiz
zenginleşmeye ve kamu zararına sebebiyet vereceği gerekçesiyle talebin reddedildiği,
bunun üzerine başvuranın Kurumumuza hizmetlerinin tamamımın 15.07.2019
tarihli katsayılar üzerinden hesaplanarak ikramiyesinin tarafına ödenmesini talep ettiği
görülmüştür.
Kurumumuzca yapılan değerlendirmede; 5434 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesinin
“Emekli ikramiyesini aldıktan sonra yeniden iştirakçi durumuna girenlerin tekrar
emekliye ayrılmalarında, sadece sonradan geçen hizmetlerine karşılık yukarıdaki esaslara
göre emekli ikramiyesi ödenir.” hükmünün, sadece usulüne uygun olarak emekli
ikramiyesine hak kazanmak suretiyle kendilerine emekli ikramiyesi ödenmiş olanlardan
tekrar iştirakçi olarak göreve başlayanlarla sınırlı olduğu, emeklilik işlemi ortadan
kalkanların ise ortadan kalkan işlemin tekemmül ettiği tarih ile göreve iade olduğu
tarih arasındaki dönemde geçmişe dönük olarak iştirakçi sayılmaları gerektiği hususları
göz önüne alındığında; mahkeme kararı neticesinde göreve dönenler hakkında anılan
sekizinci fıkranın uygulanmasına imkan bulunmadığı, bu kişilere ödenecek emekli
ikramiyesinin ilk defa emekli olanlar için belirlenen esaslarla hesaplanması gerektiği,
Diğer yandan; mahkeme kararı sonrası göreve iade edilen kişiler bakımından hizmet
sürelerinin hesabının ve ikramiyelerine ilişkin ödemelerin ne şekilde olacağı hususunda
halihazırda uygulanacak hüküm bulunmaması, yüksek yargı mercilerinde verilen
kararlar ile uygulamada birliğin sağlanması ve tereddütlerin giderilmesi amacıyla
“Hazine ve Maliye Bakanlığından” istenilen görüşlerin emekli ikramiyesinin iadesi
noktasında ayrılması neticesinde, söz konusu durumun idareler nezdinde uygulamada
muğlaklığa ve yeknesaklığın sağlanamamasına sebebiyet verdiği, ayrıca ikramiyenin
mahkeme kararı sonrası idarelerce sigortalılardan geri istenmesi sorumluluğunun,
sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu gerekçesiyle başvuranlara yüklenmesinin hukuka
ve hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurduğu,
Somut olay bakımından ise mahkeme kararı sonrası emeklilik işlemi iptal edilen
başvurandan daha önce ödenen ikramiyenin talep edilmediği, bununla birlikte
başvuran tarafından ikramiye iade edilmediği gerekçesiyle, 36 tam hizmet yılına
ilişkin ikramiyesinin talebi üzerine emekli olduğu tarihteki katsayılar üzerinden
değerlendirilmeksizin, 5434 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesi hükümleri kapsamında
sonradan geçen hizmetlerine ikramiye ödenmesi, kalan bakiyenin başvurana
ödenmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda; daha önce alınan ikramiyenin son defa tahakkuk ettirilecek emekli
ikramiyesinden mahsubu yapılmak suretiyle aradaki farkın başvurana ödenmesi, ayrıca,
emekliye ayırma işleminin mahkeme tarafından iptali sonrasında göreve iade edilen
224 2020 YILLIK RAPOR